3
Yorum
16
Beğeni
0,0
Puan
482
Okunma
Koltuğum koltuğum kadife sesi
Bazen boynu bükük duruşu ondan
Teselli kucağı vuslat kafesi
Yalansız riyâsız dostluğu candan
----Koltuğum ceketin ince kadife
----Yer yer yaralanıp ram olmuş küfe
O benim tesellim kader yoldaşım
Anlattıkça dinler sâkin ve sessiz
O benim sırdaşım can arkadaşım
Nefes alamazsam kalır nefesssiz
----Koltuğum hatıra yaşar aç susuz
----Kapat yüreğini kalma uykusuz
Koltuğum koltuğum duruşu efsûn
İçiçe gizlenmiş çile terkibi
Hayata münzevi zamana yorgun
Bu yüzden görürüm onu ben gibi
----Koltuğum senle ben iki kalender
----Sevgide hakikât vefada ender
Görünce coşarım cam kenarında
Bekler gelişimi her akşam üstü
Kapıyı çalarım beş civarında
O bilir vefâda Ahde dürüstü
---Koltuğum kulak ver bu serenada
---Sakla sırlarımı söyleme yâd’a
Koltuğum koltuğum kokusu büyü
Çeker kendisine sarar sımsıkı
Öyle sımsıcak ki sanki kuş tüyü
Kardan beyaz gelir bana yüz akı
----Koltuğum şerhi zor şiire benzer
----Emsâlsiz âsude şehire benzer
Pencere yanında çağırır beni
o yokken her yanım sanki umacı
Şefkâtle sımsıkı yoğurur beni
Küsmesi ızdırâb zehirden acı
----Kimseden habersiz kimse biz miyiz
----Vatanda muhacir kimsesiz miyiz
Koltuğum koltuğum sararmış rengi
Bilemem yarası kimden yadigâr
Ve hâlâ bitmemiş maziyle cengi,
Hasretli yılların bedbâhtlığı var
---Hepimizin aslı bir avuç çamur
---Ahrete seferi dünyaya kambur
Üstünde lekeler yer yer kırışmış
Tepeden tırnağa gözyaşı kadar
Titrek ayakları yere yapışmış
Kader arkadaşı dört beyaz duvar
----Koltuğum bahtımız ukba’ya safir
----Dünya iki oda bizler misafir
Koltuğum koltuğum sevdama şahit
Nil nehri mi yoksa Fırat mı yurdun
Yerinde mi hâlâ verdiğin ahit
Yârden ayrıldın da virân mı ardın
---Koltuğum yaramız birbirine eş
---Elbette ateşi yakamaz ateş
Kim bilir kaç mevsim öptü boşluğu
Bastığı kilimi kokladı durdu
Sallanıp durması gâm sarhoşluğu
Sırtındaki çıban bağrına vurdu
----Koltuğum koltuğum ahşap çarığın
----Destara benziyor başta sarığın
Koltuğum koltuğum yaşlı bir çocuk
Yüreğinde gizli ahşap kırığı
Sırtında yıpranmış eski bir gocuk
Yeşil kumaşında sır hıçkırığı
----Koltuğum biz kaldık aşkın zebunu
----Çay gibi azizsin unutma bunu
Kıvrık çizgilerde hüzzâm şarkısı
Ruhuma sükûtu besteler gibi
Gönül fısıltısı yay gıcırtısı
Hasta yatağında hastalar gibi
---Bir gün şad oluruz aşka seferde
---Ölümün ölümü vurduğu yerde
_______Makberî