7
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1392
Okunma
Dolaşıyordum öylece
Bir gün…
Tan vaktinde
Deniz kıyısı
Ege’de
Uçuşan saçlarımda rüzgar
Hüzünlü bir sandalye el ediyor
Oturuyorum usulca
Maviydi yalnızlık elbisem
Kapattım gözlerimi
Bir savaş meydanı
Kanıyordu askerler kurşun yaralarıyla
Ve düşlerinde sevdalıları
Uzakta
Ta uzaklarda…
Kurşundan ağırdı
Ellerinde ki yalnızlık
Bir kurşun…
Bir kurşun da benim yüreğime
Kırmızıydı yalnızlık elbisem
Kar yağıyordu
Issız , sisli kentlere
Bir yerlere yetişme telaşındaydı
Elleri ceplerinde
Saçları kar kadar beyaz
İnsanlar
Yüreğim öyle yoruldu ki seyretmekten
Issız kentin yalnız insanlarını
Uzandım…
Mütemadiyen yağan
Karların üstüne
Beyazdı yalnızlık elbisem
Puslu, sisli bir gece
Bir garda
Heyecanlı koşturmacalar
Karışıyordu
Tren sesleri
İnsan seslerine…
Yalnızlığım siyah saçlarımdaydı
Hüzünlü gözlerimde
Ve avuçlarımda…
Ankara’da
Garda
Bir kadın
…………….
İnsanların şaşkın bakışları arasında
Mütemadiyen tekrarlıyordu:
Koyu bir geceydi
Üzerime giydiğim
Yalnızlık elbisesi…
gülsüm öztomurcuk
23 ekim 2013/23.23 manavgat
Şiirimi düzenlememde yardımcı olan sayın Ersin Başeğmez’e çok teşekkür ederim.
5.0
100% (13)