Akdeniz’de
Ilık bir temmuz akşamı
Süt beyaz köpüklü dalgalar
Döverken kıyıları
Gizemli gecenin sessizliğinde
Tahta mavi bir masaya
Bıraktım kendimi

Önce gece geldi
Sonra
Köpük köpük süt beyaz dalga
Süzülerek gelip
Kuruldu masama
Gecenin tiz sesi duyuldu
Biraz gecikecekti Ay
En sonunda teşrif etti
Bütün parlaklığıyla

Gece, deniz, dalgalar
Ay ve ben
Bir de kırmızı şarap
Bir tek sen yoktun
Mavi tahta masamda
Öylece sohbet ettik
Oradan buradan
En çok ta aşktan
Ve senden…

Hüzne boğuldum
Seni düşledikçe
Masamdakiler
Neşelendirmek için beni
Yarıştılar adeta
Dalga;
Atla hadi üstüme
Özgürlüğü tattırayım
Açıldık
Uçsuz bucaksız maviliklere
Gece;
Hadi gel benimle
Kaybolalım karanlığımda
Olup biten tüm gizleri gör
Ay;
Hadi tut elimi
Âşıkları göstereyim
Şavkımda gezinen
Gece boyunca
Bir çocuktan saklar gibi ölümü
Unutturmaya çalıştılar
Sensizliğimi

Gözlerimi açtığımda;
Güneşin sıcaklığı
Yakıyordu tenimi
Ayaklarımda dalgaların
Usul usul dokunuşları
Okşuyordu
Deniz tanrısının elleri ruhumu
Teninin kokusu genzimde
Bir de
Serenat yapıyordu
Ağustos böcekleri
Ben
Düşlerimdeki sen
Ve aşkımıza…







Gülsüm öztomurcuk
26 temmuz 2013/ 10.16 _alanya