3
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2285
Okunma

Seni sevmek sevdiğim, varlık içinde yokluk
Okyanusta bir damla suya muhtaç kalmaktı.
Seni sevmek sevdiğim, ay ışığından soluk
Bir umut yeşerterek, ömürden gün çalmaktı.
Dermanımı sunmaya, dilde hâl mi bıraktın?
Hayata tutunmaya, kuru dal mı bıraktın?
Menzîli uzaklarda kırık sal mı bıraktın?
Şimdi hangi sebepten güç alıp çağlayayım?
Bir gün sen;
’Ayrılalım’ dedin ya, ’hatıraları yakıp
Küllerini umutsuz aşıklara verelim.
Yazdığın son şiirin mısralarına akıp
İmzasında, bu aşkın bekâsına erelim’
Sen! Korkusuz sevdalı(!) Sen! Miğfersiz kahraman(!)
Bu beylik cesaretin, soyunda da böyle mi?
Bugününden korktuğun aşkın, öldüğün zaman
Bedeninden sıyrılıp, yaşayacak öyle mi?
Şimdi bu sözden sonra, hangi harfe sığınıp
Hangi devrik cümlenin dizinde ağlayayım?
Şimdi bu sözden sonra, nasıl sana inanıp
Hangi masalı, mutlu bir sona bağlayayım?
Şimdi yapmam gereken;
Biriken harflerimi kapına tükürüp de
Dilimi mühürleyip, seni terk ediyorum.
Gün görmemiş düşümü, ardım sıra sürüp de
Bu sevdanın yasını, sana zerk ediyorum.
Betül Yüksel
Ataşehir / Ekim.2013
5.0
100% (7)