18
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
4147
Okunma

Ey benim Kayıp Gül’ üm;
Yeniden hoş geldin;
Yitik kalbime aşkın sembolünü getirdin gelişinle,
Tecelli eyledi viran kalbimdeki aşk tohumları şimdi
Ege’ nin; o taptaze, inci mercan güzelliğine,
yöneldim ya bir kez daha
Aşkla ifade edilir cümle oldu bu aşk, kainatta.
Ne zorluklar çekildi kavuşmanın kaldırım taşları arasında,
Aşk yolculuğun bile, miraç oldu kimsesizler kervanına.
Gelişinle; yollar kandan, irinden ibaret deryalardan temizlendi,
Kan kokulu ayrılığı,
dört bir yandan yokluğa attı.
Saf saf dizildiler sanki melekler, her bir yol basamağına
Eller alkış tutmaya odaklandı gelişinin haberiyle.
Karanlık; alelacele gündüze çevrim yaptı
Üstelik, daha üzerinden zifiri karanlığın mahmurluğunu bile
Atamamıştı.
Olsun Kayıp Gül’ üm;
O sensizliktden yananlar rahatsızlık bile duymadı.
Gri fonda raks eden dolu yağdırmaya amade bulutlar
Kardan beyaz renkleriyle süslediler
Pamuktan,tüyden bile hafif yastıklarını.
Güneş en uzak mesafeden öyle bir geldi ki
Soğuk ve sert ruhlara şifa veren ışıltısıyla
O gündüzün can alıcı her anında
Hemde her bir noktasında
Gökkuşağı renklerini yağdırdı, gelişinin habercisi olarak
Yol verdi bulutlar sana
Karşıyaka Bağıstanında açtı güller diyerek
Türküler çağırdı Efelerin Efesi namıyla.
Ay sevincinden salıncak kurdu bize,
Sallanıp
Semayı ve arzı, o muhteşem güzelliğinden
Onlara yansıyan ışıltılarını seyretmemiz için,
Atmosfer bıraktı zehrini kan susayan ve aşkı kıskanan
Hasedinden çatlayan köhne zihinlere.
Al bu da benden sana saçlarına toka olsun diyerek
El sallayan yıldızlar uçuştu başımızda
Uçuşurken o gözlerinde beliren heyecanla
Hoş geldin
Kayıp Gül’ üm.
Samanyolu;
hoş geldin şerefine Kayıp Gül’üm;
Gözlerin görmediği,
akılların hayal dahi etmekten yoksun
O enfes renkleriyle boyadı senin her bir yanını.
Muhabbet tohumları ektim yokluğunda Kayıp Gülüm;
Ama o muhabbet tohumları kurudu sensizlikte
Yaktı kendi kendini, zehirledi içten içe kendini
Ve Kayıp Gül’üm
İki aşığın birbirine kavuşup bütünleşmesine engel oldu bilmeden.
Ey benim Kayıp Gül’ üm;
Ne zaman yalnızlık rıhtımını aratmayan
Şarkıların bile dile geldiği o yürüyüş yoluna uğrasam
Özlemle gözlerim hep seni arayıp durdu.
Sayısız hatıranın saklı olduğu o geçmişin getirdikleri hayaller
Yıkıp perişan etti beni.
Seni düşünmediğim anların acısını çıkardı sanki.
Hayallere gem vurmak istediğimde
Dökülmüş perişaniyetimin habercisi oldu sevgin.
Sevginle ayakta kaldım ama nereye kadar.
İşte böyle düşünüp inim inim inlerken yokluğunda
Veryansın etti çevremde dost bildiğim insanlar.
Sıcak bir gülüşe muhtaç şu gönlüme
Hep iyi günlerimde üşüştüler yaban arısı gibi
Bilerek soktular beni,
Bilmiyorum diyerek akıttılar zehirlerini.
Ama hayalin rehberimdi, bir gün kavuşma gününü
İple çekerken garip halimle;
Işığının denetiminde yollara döküldüm,
Uğradım ışığının rehberliğinde kokunun olduğu her bir mekana.
Şekil değiştirdim belki bir gün çıkarsam karşına diye
Süslendim gülünün o en taze renkleriyle.
Sen benim aşka kavuşmamda;
Bir mürşid gibiydin Kayıp Gül’ üm.
Bazen her bir yok oluşa doğru gidişlerimde
Gizlice müdahale ettin hep
Görünmez elini dualarınla benliğime işledin
İlmik ilmik dantela gibi nakşetmiştin yine aşkını
Hem pürüzsüz hem de kusursuz.
Araya elçi bile sokmamıştın üstelik.
Biliyordum yeniden açacaktın ama belki eskisi gibi
Belki eskisinden de kötü
Kimbilir eskisinden bile daha azize.
Ben ümitvarlık kuşağını bağlamış kuşanmıştım savaşa gider gibi
Belki de sensizlikle bir savaştı bu kılıç kuşanmam.
Bu yolculukta Kayıp Gül’ üm;
Nice engellerle, meşakkatlerle karşılaştık ikimiz.
Gayret, azim ve yılgınlık göstermeme….
Bizim kılıcımızdı sanki, tek silahımızdı sadakat
Sadakatle birlikte yanından ayrılmayı bile düşünmeyen
Aşk….
Tılsım neydi geri dönüşünün sence söyler misin?
Gelişinin muştusuyla adını duyunca yanmak mıydı
Yoksa Ateş deryasında yüzerken ismini ateşe söylediğinde
Ateşin;
İsminin heybetinden sönmüş volkana dönmesi miydi
Yoksa Karun’un servetini önüne yığsalar
Dönüp arkaya bakmayı arsızlık sayarak
Servet bataklığından o gül kokunun özenle korunduğu
Has Gül Dairesine edeple giriş, saygı ve tazimmiydi sessizce.
Ama yokluğunda bu gönül Kayıp Gül’ üm!
Bitkin bir halde, boynu bükük ve boynu tasmalı kıtmirdi sanki.
Nihayet geldin ve Hoş geldin Kayıp Gül’ üm;
Bir varoluş mücadelemde dar ağacından kurtardın ya beni
Yolculuğun esnasında aşkın hep taptaze kaldı,
Korudu izzet-i şerefini,
Muhafaza etti iffetini.
Köprüleri kurduk ya yeniden seninle
Hoş geldin gönlüme,
Yayıl artık sere serpe gönlümüm çayır çimen yeşilliğine.
Kokun yansısın Doğuların, Egelerin şehrine.
Ümitsizlik kırıldı bak artık, ümitsizlik engeli aşıldı yeniden
Dualar kabul olundu göklerde
Kuruyan dimağlar ıslandı Gül’ünün gelişiyle.
Bir yanmanın eşiğinden dönüldü bir kez daha
Kaybetme korkusu dumanla ismini yazdı
o muhteşem semalara
Kördüğümdür bu aşk, kimsenin gücü yetmez ayırmaya
Rabbim kabul eylesin bu aşkı birlikte yaşamaya
Ben amin diyorum yeniden
Aminler sana üfül üfül essin
Sen de bu duama AMİN derken aşka yüz sürermisin?....
05 Ekim 2013
Her Hakkı saklıdır izinsiz çoğaltılamaz.
5.0
100% (28)