10
Yorum
18
Beğeni
0,0
Puan
2478
Okunma

Şu ahir ömrümde, nedense bir an!
Ağzımın tadıyla “yar” diyemedim.
Olur mu hiç nisyan, içimde sevdan,
Ezelden ebede “kor” diyemedim.
Neydi ki bunca yıl, onulmaz hatam!
Bu derin sükûtun, içimde matem!
Merhem olamadın, sözlerim sitem,
Açtığın yarayı “sar” diyemedim.
Sonbahar geleli, güller sarışın,
Sevgiden anlamaz, mağrur duruşun,
Has bahçemde zinhar, geçmez kuruşun.
Gönlümün sarayı “har” diyemedim.
Aklına takılan, neydi bu sıra,
Yanlışlar yapmışsam, bakma kusura,
Çok mu uzaktayım, gel de Mısıra!
Aslı astarını “sor” diyemedim.
Dertleştim duvarla, indi sıvası,
Ağladım ırmaklar, doldu ovası,
Sendedir anladım, derdin devası,
Kalbini sonsuzca “ser” diyemedim.
Beni uzaklardan, süzen sen oldun.
Umarsız dönüp de, üzen sen oldun.
Kapıyı çarpmadan, tozan sen oldun.
Ne olursun gitme “dur” diyemedim.
Ümidimi kırıp, aşktan caysan da,
Yönünü çevirip, ele kaysan da,
“Unut” artık diye, sözler saysan da,
Unutmam mümkün mü “zor” diyemedim.
Bu son gidişimdir, dönmem bir daha,
O senin dalına, konmam bir daha,
Sevgilim adını, anmam bir daha,
Gururum dağımda, “kar” diyemedim.
Neşe CÖMERT
GAZİANTEP
04.10.2013