dedim ya küstüm bir kez hııı bir kez mi dedi içimdeki ses
binlerce kez küstün sonra sonra mı
aşk mırra tadında dedi sek içilir ya unuttun mu dedi
sahi unuttum dedim hasır altı ettim hüzünleri
ve nereden geldiği belli olmayan poyraz
kattı katıştırdı ve ben tekrar hüzün entarimi giydim eylül gibi

yüreğimde eylül ve hüzün çiçeklerinin hasat zamanı
tüm renklere küstüm serptim rengi kül
ve ben bu gece küstüm sürdüm tüm şiirlere
alaca karanlık bakır sabahlar özlemle doğuracak
yanımda olup seni özlemek mi zor
ya da küsen şiirlerde seni yazmak mı

ahhh yine dönecek hüzün çarkı
ve tekrarlanacak içimi kül eden özlemin
yan yana olup ta sırt sırda dönmek ölüm
ve ben ölüm içeceğim susuşların dan
tıpkı bu en son yazdığım sen gibi
küsen bir şiir görsem aklıma sen gelirsin

ahhh kıyamam dediğin zamanlar nü kaldı yokluğunda
yokluğunda küsen bir çocuk gibi dudaklarında
dedim ya küstüm bir kez sol yanım kırgın
yüreğim eylül kekremsi mırra tadında bir aşk
sahi unuttum dediğim hasır altı hüzünler kapımda
ve küsen bir şiir görsem aklıma sen gelirsin

mahmudiye düzkaya