0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
675
Okunma
Issız,ıssız bir sokak ortası
Köşe başlarını tutmuş ölü bedenler
Derdimi anlatmaya kalksam burayı
Bir ceset görmüş gibi terk ederler.
Hiç bir acı tat vermez oldu artık
Pas tutmuş bu zehir zemberek demir
Hangi öfke, hangi keder,hangi fenalık
Bu sert yüzeyden içeri girebilir.
Ne aşk,ne saplantı,ne de yoksunluk
Hepsi aşınmış birer tekerlek yüzeyi
Bir canavar yüzü karsımdaki durgunluk
Isıracakmış gibi açıyor dişlerini.
Aşağıdan yukarıya tırmanan bir yol
Etraf hayli zifiri karanlık
Hidayet sırrına erdiren sen ol
Sen ol! Kainattaki yegane ışık.
Geceden sabaha yol alan sergüzeşt
Bir hal kaldı ki dizde perişan
Yorgun ayaklar,tabanlar çilekeş
Bastığı toprakta bitmiyor nişan.
Ben gideyim yol gitsin ben gideyim yol gitsin
Adım adım ölçtüğüm kesiksiz çizgiler
Sırtımdan bembeyaz bir el iteklesin
Duysunlar düş! sesimi çiftleşen itler.
Durdurun zamanı,mani olun güneşe
Yükseldikçe kayboluyor hatıralarım
Uzun bir zincir misali peş peşe
Geceye dizilsin bomboş adımlarım