0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1115
Okunma
Hangi vicdansız yağmur damlalarını fısıldadı kulağıma
Hangi hain gök gürültülü şimşekler çaktı içimi yok edercesine
Kirpiklerimin ucundan göz bebeklerime bir yağmur yağdı
Bir rüzgar esti göğüs kafesimin kapısından kalbime doğru
Seni var etmenin çabasında iken ben
Seni hiç yaşamadan bitirmekten yoruldum
Penceremden çocuk seslerinin uğultusu ve
O bilindik yalnızlığımın içinde bir dar ağacı
İlmeği boynuna geçirilmiş bir bahar
Ve hazana teslim olmuş bir mevsim
Ben bunlara direnip başkaldırırken
İçime bardaktan boşalırcasına yağan yağmura
Ve kış gibi üşüyen kalbime sarılmaktan yoruldum
Bu köhne hayatta senden başka ne istedim de
Senden başka herşeyimi kaybettim
Bir tek seni kendimi öldüresiye içimde yaşatırken
Nefessiz kalan ciğerlerime vurmaktan yoruldum
Seni her yüzde aradım
Seni her bedende yaşattım
Seni sustukça
Seni içime yazmaktan yoruldum
Hangi vicdansız yağmur damlalarını fısıldadı kulağıma
Hangi hain gök gürültülü şimşekler çaktı içimi yok edercesine
Öldüğüm yatağımda nasıl ayağa kalkarım
Zindana çevirdiğin odamdan
Güneşin doğuşunu nasıl izlerim
Nasıl kendimi baharın kollarına atarım
Ve nasıl içim kan ağlıyorken
Kendimi güler yüzlü olduğuma inandırırım
Hangi sokağın tavanını gök mavisine boyarım
Hangi şehrin benim özgürlüğüm olduğuna kendimi inandırırım
Hangi denizin kıyısına demirlerim kendimi
Ve hangi çiçeğin kokusunda seni doyasıya koklarım
Birazdan sana dokunacağım
Biraz dinlediğin şarkılarla
Biraz okuduğun bu şiirle
Ve biraz gecenin ilerliyen saatlerinde içindeki yalnızlığınla
Belki biraz susacaksın kendine
Kim olduğunu nerde olduğunu düşüneceksin
Biraz hayal kuracaksın
Mutlu olmak benimde hakkım diyeceksin
Sen bunları düşlerken
Gözlerinden biraz yaş akacak
Yastığın ıslanacak
Ranzanın soğuk demirleri içini üşütecek
Sen bunları yaşarken
Ben seninle yaşıyamadığım her güne lanet edip
Kendi kendimi zindana atmaktan yoruldum
İbrahim DALKILIÇ ( 03/10/2013 // 22:20 )