25
Yorum
26
Beğeni
4,9
Puan
1362
Okunma

Vuslatsızlık bir cehennem ateşi gibi yakarken içimi
Ruhumun içine sen çiçek gibi diktin Mevlana’yı
Hamurumu yoğurdun durdun insanlık adına da
bir aşk konsun demedin
aklın hası dönülemez yollardan dönmektir de dedin
bir celladın boşluğu şişenin dibindeymiş meğer
hayatın iksiri Sema’yla kurulan köprüymüş de
kor ateşlere kırıp atarmışız bağımızı
biçare gönüllerin çaresizliğinden hiç bahsetmedin
dargınım işte aşka susayan gönlümle sana
sana aşk olsun dost…
yiğidin hası dil altıyla yücelir
yağmur rüzgarın istemine göre kükrerken
hayat ölümün kokusunu bile duyurmazmış akılsıza
dert deryalarında ağarıp giderken saçlarım
çocuk koşuşmaları korkuturdu rüyalarımı
kız kurusu hanımlar yıkarken duvarlarımı
demedin bana hayat içinde hayatın olduğunu
dargınım işte aşk susuzu gönlümle sana
sana aşk olsun dost…
doğuşta yitirirmişiz biz saflığımızı
iblisin postunu bin kez delmen de kâr etmezmiş
düzde değil de zirvelerden fışkırırmış lavlar
yamaç aşağı akışı kolay olsun diye
külleri bile bulunmazmış yürek yandıktan sonra
bülbül üşüyünce gülün dikeni hiç batmazmış derler
dertleri şiirlerin kafiyelerinde erittin de
celladımın bir türlü bana adını söylemedin
ne kadar yakınmış meğer
dargınım işte aşk susuzu gönlümle sana
sana aşk olsun dost…
gözyaşlarımı pınar bellerken özlemlerim
bu dünyaya kimse baki değil
koşacaktır elbet yaratanına bir nebzecik aşık olan
voyvodanın kazığına geçse bile
tınmaz bir yıkık gönlüm var
rezillik insanın beyninde başlar demiştin de
hiç beynin nefsin esiri olacağından bahsetmedin
bana en güzel aşkın yüceliğini de demedin
ne kadar çok aşk varmış meğer
dargınım işte aşk susuzu gönlümle sana
sana aşk olsun dost…
(24.09.2013) AZAP…
5.0
97% (28)
2.0
3% (1)