17
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1245
Okunma

Kuru bir rüzgar eser
geçmişimden yüzüme
zemheride kalan yürek titrer içten içe
kovmak için kaldırır elini yüreğine
beyaz bir kelebek havalanır semaya
pandoranın kutusu açılırken kalmıştı
böceklerden geriye
umut dendi adına salınırken özgürlüğe.
Elimde paslı hançer diz çöktüm kendime
kurşun yarası derinde
çıkarmam lazım son bir azimle
deştikçe deşiyorum yarayı
sonunda kanlı ellerim avuçluyor kurşunu
biraz hırpalanmış biraz soluk rengi
ilk girerken nasıl da kızgın bir lav gibi kırmızıydı
boynu bükük duruşu içimi dağlasa da
geçmişin kovasına fırlatıp atıyorum
boş gözleriyle ağlasa da.
Bitti diye huzur bekliyorken yüreğimde
boş kalan yeri sızlıyor inceden inceye
yeni bir kurşun mu yemeliyim yerine
elimi göğsümden içeri sokup yarayı sıvazlıyorum
dinsin istiyorum bu gereksiz acı
sol yanımda biriken bir öfkenin sancısı
kükreyen dalga gibi kabarıp duruyor
başımın üstünde dolanıp duran umut kelebeği
son nefesini ciğerlerime üflüyor..
Gözlerim geleceğin perdesini aralıyor
Geçmiş bir boğaz gibi gittikçe daralıyor
Bitmeyen karabasan düşüme sarılıyor
Uyanıyorum birden aynalar kararıyor.
Son çırpınışlar bunlar anlıyorum
Bir kez daha yarama bıçağı batırıyorum
çığlığı son nefesini verirken
gözlerimi yumuyorum
kıyısından süzülen bir damla yaşı
elimin tersiyle siliyorum
umut öl artık diyorum..Öl...
Ayvazım Deniz
5.0
100% (22)