22
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
2364
Okunma

Bazen ufacık şeyleri nasıl dert ettiğimizi anladığımız anlara üzüldüğümüz anlar vardır...Sorgularız hayatı ...Dün sitenin bahçesinde beş yaşlarında çok sevimli güzel bir çocuk oynuyordu.Gözlerinin görmediğini yanıma gelip beni duyumsamak istediğinde anladım.Annesi yanıma geldi selamlaştık ufak bir muhabbet oldu aramızda.Siteye yeni taşındıklarını Zonguldak’tan geldiklerini söyledi.Kızının doğuştan görme engelli olduğunu.Eğitim alması gerektiğini ve ’’Türkan Sabancı’nın görme engelliler ana okuluna kaydını yaptırdığını söyledi.Muhabbet koyulaştığında eşinin kızı görme engelli doğduğunda kendilerini terk ettiğini ve engelli maaşı ile hayatlarını idame ettirdiklerini anlattı ve bütün gece onları düşünerek uyuyamadım...Bir kadın bir anne ve yarın anne olacak küçük bir kız çocuğu...Ve anne kalbim dedi ki;Bir kadın asla hasta eşini çocuğunu bırakmazdı...Şiir pembe kazaklı kız çocuğuna ithafen yazılmıştır...
Yankılanır aynı çığlık
Geçer kimliksiz kıyılardan.
sürükler asi bir rüzgar
fesat karışır zamana.
Tutuşur göğün tavanı
basar karabasanlar...
Görmeyen gözler
düello eder
beyaz parlak uçlu bastonda...
Arar sahibini düşler
koyu karanlıkta.
Düş satıcıları
ulaşmıştır amacına
rol yükler yine bir çocuğa...
Hiç gelmeyecek yarınlarda.
Yarın bugün olur
bugün yarın...
Gece gündüz
Gündüz gece...
Yükler bekleyişleri
bıçak gibi tüketir zamanı
Kıvrılır sancı ile
pembe kazağın içinde
küçük bir kadın...
Üzülme bebeğim
bir erkeğin yumruğundan
güçlüdür bir kadının yüreği !...
Ferda Özsoy
5.0
100% (28)