10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1327
Okunma

Hala kanıyordu...
Gök/ içimdeki yaraya/ düşmüştü
Menzil susuyordu/ susuzluğuna düzenin
Tükenişim son demindeydi/ nefese kurban
Gümrah bir günahdı/ isyanımda/ sevdan
Gelmek bu kadar zor muydu
Ben giderken mecburi bir ölüme
Ölüm bu kadar kor muydu/ yıkılmış gururuma
Ben göğüs geçirirken gözlerinde ki zulüme
Hala yanıyordu
Toprak/ yüreğimde ki belaya/ üşüşmüştü
Dizgin tutuyordu/ merhametimde ala tayları/ vakur
Bir sana ah diyebildim bir de tanrıya/ vurulurken kubbede
O ne muhteşem vuslattı/ hercai menekşeyi soluyordu debdebe
Yuh diyordu/ sana yuh olsun/ silüeti/ makberin
Zaman kısalıyordu/ halvetsiz zincirlerde/ hicran çok derin
Velveleyi koparın/ ölüyorum artık/ insafsız sandukalarda
Hala dayanıyordu...
Deniz/ ruhumda ki sılaya/ üşümüştü
Mektup son satırında kalem kırdı hasretimin ağıtına
Kınalı kuzuya dönüşmüştü göz yaşlarımın ağusu
Hayır diyemedim gel diyen prangana/ utancımdan
Kara toprağımda kara güller boy verdi sana hıncımdan
Bu kadar güzelmiydin ki göremedim gülüşündeki şafağı
Çözemedim bakışlarına pusu kurmuş ayrılıktan yaşmağı
Hala inanıyordum
Gül Gülizarın tenindeydi/ Gülizar bedenimde
Kavuşmak bilmeceydi/ yalanların indinde
Soluyordum gün be gün/ sararıp yaprak yaprak
Emanetin cenindeydi/ yılanlar indiğinde
Hala anıyordum...
Şah/ yedi başlı Şahmeran dı/ Şahmeran güldüğünde
Kavuşmak
Şuh bir haramdı
Dergahı bildiğinde
Doluyorum an be an
Diyorsun bırak bırak...
Bırakamam ki/ ölümün balosunda
Kurşunun deldiği miğferim
Ben devletin malıyım
Hala utanıyordum...
Gül tanesine kul düştü
Bülbül kıskandı cihangiri
Mefkuresi yoktu ki
Aslanı da tavşan sandı gönül
Şuh bir haramdı ölüm....