0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
988
Okunma
Gökkuşağını seyrederken kendimden geçercesine,
Renkleri severdim, huzur verirdi yorgun kalbime….
PEMBE renk çok kişi gibi benimde hayatımda hayallerimi süslemişti geleceğe dair…….
BEYAZ renk her gün yeni bir sayfa , yeni bir umut ışığıydı bana……
KIRMIZI sadece gül rengi değildi. Akşamın başlangıcında gökyüzünde oluşan kızıllıkla beraber karamsarlığa sürükler gibi olsada , sabahın ilk ışığıyla şafak vakti ; yeni bir başlangıçtı , umut vericiydi bana ve benim gibilere……
YEŞİL hayattı , huzurdu , güzellikti , vazgeçilmezdi , doğanın anasıydı , tüm canlıların yuvasıydı , ihtişamdı , mükemmellikti………
Hele bir renk vardı ki ; hayali bile heyecanlandırırdı beni. “MAVİ” : Gökyüzünde ayrı güzel , denizlerde dalgalarla birlikte şaha kalkınca ayrı bir güzel , akarsularda sesi ve rengiyle ayrı bir güzellik. Anlatılmaz yaşanır dedikleri bu olsa gerek. Nerden bilebilirdim ki , tüm renkler arasında ayrı bir yeri olan mavinin beni benden alacağını , beni çok derinden vuracağını , bir hançer gibi kalbime saplanıp , yıllardır sevmeye ve sevilmeye hasret kalbimi parçalayacağını ……
Bana en sadık renk KAHVERENGİ imiş meğer. Ekip biçerken cömertti , bolluk bereketti , yaşam kaynağımdı. Bütünleşmişti benimle. Öyle ki şimdi yattığım yerde dört bir yanımı sarmış sıkıcasına , adeta koruma altına almış çevreden gelecek zararlara karşı. Mezarıma ekilen çiçeklere yaşam kaynağı , baş ucuma dikilen taşa destek ve banada yarenlik yapacak çok uzun yıllar boyunca……..
12/09/2013