2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
917
Okunma

Sözün serinliğinde bildiklerim kendime
Notalar ıslak gecenin eşiğinde
İntihara mehilli duvarlar çatlak
Yokluğun kimsesizliğime reprik olmuş
Fikrim ürkek rüzgarın dili kaçak usta
Dingin gecem masallarına tutsak
Vakti geçmiş hiçlik namaz telaşlarım
Vuslat çekse tutar hasat vakti dalları
Zülüm ihaneti söyler toprak anıları
Tozlu raflarda hazırdı şamdanlar usta
Sessizliğin yolunda zaman insanI geçer
Kaldırımın törpülenmiş yüzü şehri yaralar
Tekrarı olsa sütten kesilir analar
Güçü dize getirmek zor gülümsetir omuzları
Toprak koksa yağmur önce ıslatır bedeni usta
Dik durmanın yolu hiçlik sessizliğinde
Dümeni terk etmek olurmu kalabalık estiğinde
Sağa sola yalpalayan ,bildiğinin ezberinde
Kolaydı kıyameti duvarlar arkası gizlemek
Samimiyetten uzak konusunda canmaz elçi usta
Ah etme türkülere,tükenirmi yıllar
Çöl bereketini inkar edenden almadımı
Yolu kesen,yıkıp geçen nehir sanma
Rüyalar içinde kahkahalar dolsa
Gem vurulmuş kısrak,durulsa
yelesi savrulur özgürdür usta
Şiire sarmalanmış şairi yok saymak yaşıkmaz
Ateş sönse,kül savrulmuş,is yok sayılmaz
El ayak bağlıysa,yürek aşk’a açık ayrılmaz
Bitmiş geçmiş ,ağaçlar ölümden korkmaz
Yırtık söylemi alkışlamak vazifem olmaz usta
USTA
Balığın karnında
Yunus kuşları
Yusufun kuyusunda
Kanatlı balıklar
Kudüsun sızısına
Su taşır karınca
Sönmeyen yangın
Öper gül yağmurları
İnsana dokunur tümceler
Şiirin zikri heceler
Anlam kırıl/ma karmaşası
İroni şarjör dizeler
Başlangıç bitiş
Fırtınanın ortası
Harfleri vurmak
Bestesi güfteler
Duygu mucizesi
İpek böceğinden izler
Şairin şiire vedası bu çok eski dizeler.