bu sabah gene
akşamdan kalma hayalinle
uyandım
başımı kaldırdığım yastığa
gülümsedin
mutluluğunu haz edip

ellerimi yıkayıp
yüzümü es geçtim
yanaklarım yanaklarında uyumuştum
sıcacıktı yanaklarım
senin teni nin yumuşaklığı
vardı
sıcaklığı vardı

çay suyu kaynadı
kızaran soba kapağı üstünde
bir tutam çay attım küçük çaydanlığa
narına, sevdana demledim
iki bardak çayı
sonra kahvaltı servisi yaptım
masaya

bir lokma yiyemedim seyrettim
sadece sofrayı
zeytinleri gözlerine benzettim
balı dudaklarına
kaysı reçeli al al dı yanakları nın renginde
bırakamadığım inadım gibiydi
dört köşe keçi peyniri

ne senden yana ne benden yana
bir lokma nasip olmayan sofrada
sadece aşkına demlediğim çayı içtim
zeytin gözlerinin
bal dudaklarının
kaysı reçeli yanaklarının hayalinde

kim bilir bir daha ne zaman görür seni bu gözler
hayalde olsa,
kim bilir bir daha ne zaman

Uçuk.ÇA AŞK....