0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1378
Okunma

Yağmurlu bir eylül sabahına uyandım
Caddeler ıslak ve sanki güneş biraz sonra doğacak...
Usulca bir fısıltı inceden duyulacak
Sana koşayım diye yalvaracak sandım...
Bir bir yıktım kalelerini uçsuz bucaksızlığın
En son bir dilrubanın sinesine sığındım..
Maksadım gün be gün erimek değildi aşkından
Cennetin minyatürüne uzanmaktı vuslatından..
Ağlarken gözler eğlenmek düşer mi dedik
Yağan yağmurlara gönlümüzle eşlik ettik...
Sonra,sonrasından ve daha da sonrasından
Bizlik türedi maskelerin önünden haber gelmiyor arkasından...
Ümidimiz vardı bir nebzede olsa
Kıydılar bize ’uygun adım , sol sağ’..
Şimdi bir ıslık çalıp yola koyulacağız
Kimileri şeytan çağırır korkularını kullansa bile
Biz gerçeği böylece duyuracağız
Gerçek izafidir tellaklıklarına maruz kalsak bile....
Yağmur yağıp dökülsede iklimin ağaçları
O ağaçlar gibi yeşillenecek mevsimimizin çocukları...
5.0
100% (1)