0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1641
Okunma

"Ne biz istedik böyle bir insan olmayı,
ne de onlar istedi giderken, insan kalmamızı..."
dinleyin o zaman bir kez daha
ışıklar yansın..
suflör burada, seyirciler izliyor, perde hazır,
ve sahne..
hayır durun, başrol bu defa ağır yaralı!
her şey, bizi sokaklardan toplayıp, kalplerine sokmalarıyla başladı
ve siz, kurtar diye elimizi uzatırken, onları gururla alkışladınız
ne derlerdi size, seyirci mi?
evet, işte adınız gibi, olanlara seyirci kaldınız
sonrası zaten kan, vahşet
ve başrol ağır yaralı.
çocuktuk, bilmiyorduk ne sevmeyi, ne de sevilmeyi..
yeterince sevdikten sonra, büyüdünüz diyerek dışarı bırakmışlardı bizi..
demişlerdi ki;
başka insanların karanlığına gidin,
çünkü kendi karanlığınız size yetmez...
biz, karanlık diye bir şeye inandırıldık sevgilim,
ışık sönünce karanlığın geldiğine değil,
karanlık bitince ışığın yanacağına inandık..
ve sandık ki, biz, kalpleri siyah doğan çocuklar kalacağız.
der ya küçük şair,
"doğduğumda siyahtım, büyürken siyahtım, güneşe çıktığımda siyahtım"
bizi kalplerine aldılar,
çocuktuk,
dediler ki; biz sizde o ışığı göremiyoruz...
sonra sen...
sessiz harfle başlayıp, sessiz harfle biten adından öyle bir ses çıkıyordu ki, ne kulaklarım böyle yükseğini duymuştu, ne de böyle alçağını.
ne gözlerim böyle masumunu görmüştü,
ne de böyle seveni, kalbim.
bize dediler ki, her masalın sonunda, ayrılık kazanır
eğer çok seversen..
Aşk...
ona inanırsak vardır ya o,
ben sana da, öleceğim güne kadar inanacağım...
ne diyorum biliyor musun,
hayallerime sığmadın,
artık kalbime sığdıracağım seni...
Onur Budak
5.0
100% (2)