Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
iveysi
iveysi

çölde yürüyen astronot

Yorum

çölde yürüyen astronot

( 3 kişi )

1

Yorum

2

Beğeni

5,0

Puan

1448

Okunma

çölde yürüyen astronot

gülümsedi deniz olmayan yere
ve sakınıp ellerini
koynunda bırakıp gitti gençliği
çölde gümüş karıncalar öldü
ses geçirdi ademin derisi
adını andığında
son kez yükseldi gökyüzüne
gülden bir habbe…

İntihar dediler, edebilir misin?
Bilmem belki, ama yine de düşünmeliyim.
Neyi?
Sonsuz çölde açan çiçeği
bir vahada,
denizden daha tuzlu gölleri düşünmeliyim

işte koşuyor iki erkek
ee ne oluyor dedi, genç kadın balkondan
kaçan adam, kovalayanın sevgilisiyle
ilişki kurmuş, otoparkta…

aa öyle mi? dedi, genç kadın.
bende aynı otoparkta yapmıştım, bir kez.
Ne otopark…

Çölde dolu yağıyor, boş değil hiçbiri
kafa kırıcı sevimli dolucuklar
ve adam, sarhoş sevgilisini taşıyor merdivende
genç kız sayıklıyor, normal zamanda görsen
aşık olablirsin kadına ama şimdi
bir kez sevilecek bir kadın,
cansız manken misali sarkıyor, erkeğin kollarından

öğleden sonra ve akşam
adımıza ne varsa bu şehirde
kadın mayosunda kum misali
döküldü duş sırasında
ve şampuan köpüğünden çiçeği okşadı kadın
erkeğin ona ihtiyacı olduğunu bilerek
iyi bakmalı ona, geleceği için
gelecek nesiller için…

savaş yaklaşıyor gökyüzünden
adını bilmediğim şehirlere
adını bilmediğim insanlar gidiyor
orada ölüm tadıyorlar
savaşın süresini azaltıp
öldürücü gücünü arttırıyorlar
atom bombası tarih oldu
tarih atom bombası oldu
sırada nokta operasyonlar var...

kadın karnından düşüyor çocuklar
yeni olmuş çocuklar
kadın karnından, anlamsız sesler eşliğinde
doğum sancısı değil ha,
ölüm sancısıyla düşen çocuklar
kaldırımdan toplanıyorlar
açmayan çiçeklerin elem içinde,
küskün bahçelerde uzadığı
oyun oynamadan ölen çocuklar
ağlamadan, gülmeden
ya da insana ait herhangi bir şeyi
yaşamadan ölen çocuklar
ama ne çocuklar…


bir ortadoğu çiçeği açtı
el kanı suladı kuru çöl sıcağını
işte bir kadın, siyah giyinmiş,
eteğinde kan sesleri, koşuyor
kapı çalınıyor, ama ne çalınma
sadece ölüm böyle çalar kapıyı
ortasından bölüp duvarı
şarapnel çıkar gelir yatak odası ziyaretine…

ağustos sıcağında anadolu kentinde
bunlar dönüyor aklımda
savaş öncesi bir içki içiyorum
ne korku
ne acı
adını bilmediğim çocukları düşlüyorum…
bir kez patlama sesi duymadım
kurşun sekmedi yanımda
ya da hiç ateş etmedim canlı bir şeye
ama yine de kendi sorunlarım var
işsiz, kadınsız
ve hayatta olmak gibi
ama bunların ötesinde benden zor durumda olanları düşünüyorum
bunu neden düşünüyorum, diye düşünüyorum
bir şey rahatsız ediyor beni
insan olmakla ilgili diyorlar, bence değil
insan olmakla ilgili olsaydı
işler bu noktaya gelmezdi
başka bir şeyin sesi
adını bilmediğim görmediğim bir şeyin
ve orada karotiste,
2/4’lük ses...

sıcak rüzgar soyununca
ulumaya başlar şehrin köpekleri...

Anadolu köyünde
elinde tepsi taşıyan kadınlar
çamaşır, tabak, bardak taşıyan kadınlar
ya da anadolu barında
bira bardağı taşıyan kadınlar
aynı şekilde tutar tepsiyi
o masumiyeti görürsün
kadında değil ha
sadece tepsiyi tutuşta
bir şeyin yansıması güneşten

Bir astronot yürüyor çölde
anlamını bilmediği dilde dualar
söylüyor ona çöl rüzgarı…











Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Çölde yürüyen astronot Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Çölde yürüyen astronot şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
çölde yürüyen astronot şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Kuai Liang
Kuai Liang, @kuai-liang
13.10.2013 02:50:21
5 puan verdi
Şiirleriniz genel olarak olgun. Naçizane birkaç uyarıda bulunmak isterim.
Birincisi dizelerde sıklıkla rastladığım noktalama işaretleri daha aza indirgenebilir düşüncesindeyim.
Bir diğer düşünce dize başlangıçlarındaki büyük-küçük harf paylaşımları. Bazı dizelere büyük bazılarına küçü harfle başlamak okuma handikaplığı yaratabilir kanısındayım. Bence üzerinde durulmasını istediğiniz dizeleri eğik yazı tipinde sunabilirsiniz.
Bütün bunları neden yazdım, çünkü hikayeleri geniş şiirler bunlar. Çok beğendirici.
Yalnız şiirlerdeki soru-cevap alışkanlığı da (özellikle kadın-erkek arasında) şiirin atmosferini hikaye yönüne itebilir.

Teşekkürler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL