2
Yorum
3
Beğeni
4,4
Puan
945
Okunma
gene o bozkırlara gider miyiz günün birinde
ben başımdan karları sıvayıp
sen ar’larından arınıp
bütün yanmış anı defterleri ellerinde
bir de saçlarına değmeye görsün
ne güzel alıç kokarsın eylülde
salkımlarına bakarız okul bahçesine diktiğimiz söğütlerin
kaç ayrılık demlenmiş sarılarında
yüzsüzlük ederim
tutarım omuzlarından eğerim dağları zirvelerinden
öylece gireriz sana ilk yazmanı aldığım bakkala
avuçlarla alırım akideyi camlı kutularından
aç derim eteklerini
maskaralığıma gülersin belki
sileriz içimizden kanımıza girmiş şehirleri
kahkahalar atarak geçeriz değirmen yolundan
durur mu ki acep kalaycının ocak karası
bunca yağmurdan sonra
silinmemişse siyahlıkları
ne sen bana soru sor
ne de anlamlı bakayım ben sana
bile bile geçelim kasabanın en işlek caddesinden
ne sende miralay baba ne bende eski sevda
tanıyan da yok üstelik
ne okullar açılacak ne müdürler kızacak
büsbütün ömrümüz tatildeyken
kim korkar ki eylülden
kasım
5.0
80% (4)
2.0
20% (1)