görüş alanımı kapsayan evler, minareler, tepeler
doğal bahçemiz kızarmış kuşburnular, çalılar, kavaklar
aklımda dönüp duran düşünce
rengârenk düşler, rengi alınan merdivenler
özlediğim deniz kıyısı
sevgilili salıncak
yara kalbim
tökezleyen ayaklarım
sabrım



bir girdapda dönüp durmam
yaban ele sunulan ülkem
tutsaklığım
çapulculuğum
tencere tava çalmam
bir araya toplanan yalnızlığım
halkım
hakkım



yüzü gülmeyen yüzüm, yüzlerim
simitçim, hurdacım, bakkalım
elden çıkarılan madenlerim
ele verilen zenginliğim
düşman yaratan başlarım
başı kapatılan aklım
uçması engellenen kuşlarım
düzmecelerin, yalanların sahipleri
acemi düzenbazlar
korkaklar



tarlasını kaptıran köylüm
yakılan, talan edilen ağaçlarım, ormanlarım
sızılı köy yolları, traktörler
şeyhler, ağalar
dağlarca sorunlar
dağlar



dağlarda ölüsü kalanlar
köyleri boşaltılanlar
yağmalayanlar,
düzenin altında kalanlar
çırpınanlar
ölenler



mehmetçikler, şehitler
analar
ağıt yakanlar, yakılanlar
elinin kınasıyla kapı önüne atılan kızlar
öldürülen kadınlar
hastalar
derdine çare arayanlar



ey tapılan para
çiğnenen insan
püskürtülen sevgi
vatan
aşk



savaş kışkırtıcıları
geleceğini buna bağlayanlar
ve ağzı mühürlü halk
kapı önünde nöbet tutan polisler
üniversiteler
öğrenciler
tomalar



ve daha sayamadığım ne’ler
söyleyin bana
bu ülkenin özeti kim?
ya da ne?
üç beş protokol sahibi mi?
halk mı?


neresinde bu ülkenin Atatürk?
defterine yazılan gönülsüz sözlerde mi?
hayatımıza sinmiş eylemlerde mi?

bu ülkenin özeti ne?
barış mı?
savaş mı?




31. 8. 2013 / Nazik Gülünay