0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3266
Okunma

1
SÖZCÜKLER
Sözcüklerin tükendiği anlar olur.
İç kemiren kanser misali.
Yani susma zamanıdır.
İçselleşerek yaşanır birçok şey.
Kendin, kendine inanmaz, inanamaz.
Yeni hatalar yapılır belki
ve yine can yanar.
Susmak gerekir yine.
Istıraplı bir yolun çetin yolcusu misali.
Ve iç kemiren kanser kanar.
Can yana yana.
Bütün bunlar;
Anlaşılmaz ve anlatılmaz sözcüklerin oluşturduğu hastalıktır.
ATEŞ ( DEMİR)
2
YOKLUK SAHİLİ
yokluk sahili
Yine dalmışım yokluğa…
Öyle bir dalma ki yoklukta bulduğum sen gibi.
Kendimi bulduğum, seni bulduğum yokluk sahilleri…
Ve özlemini yaşıyorum yokluk sahillerinde.
Yudumladığım her şarapta, yaktığım her sigarada sen varsın.
Ama
Aslında bunların hiç biri yoktu, yokluk sahillerinde.
Tıpkı şuan bende var olduğun halde, burada olmaman gibi.
Kısaca sevgili,
Bedenin, bedenimden uzak olsa da
Ruhum ruhundan beslenir.
DEMİR ( ATEŞ )
3
KUTSAL BİR SÖZDÜR
Kutsal bir yazıt yollayamam belki.
Kutsal bir söz niyetine geçsin diye sabah ezanı eşliğinde yazıyorum.
Öyle bir şey ki tarifi imkânsız…
Kutsal demeçler veren tanrılar kıskanır.
Basit bir söz olsa da tanrıları kıskandıran bir söz…
Kutsallığını yaşam gücünden alan bir söz…
Öyle bir yaşam ki
senle anlamlı sensiz anlamsız.
Tek sözdür bu söz
Seni seviyorum.
DEMİR ( ATEŞ )
4
İSTANBUL DA SENLE OLMAK
İstanbul da Senle olmak
Bir İstanbul düşünde seni bulmak…
Ve inadına yaşamak…
İstanbul da seni senle yaşamak…
Bir İstanbul düşünde bulmak seni…
Huzura kavuşmak…
Ölümsüzleşmek ölümlü dünya da…
Senle İstanbul da olmak…
Yaşamak İstanbul’u Sokak Sokak
İstanbul düşünde senle olmak…
Tanrıyı bulmak gibi
Ve
İlahlaşmak misali.
Öyle delicesine yaşamak işte
İstanbul’u senle yeniden kuşatmak gibi…
DEMİR ( ATEŞ )