1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
873
Okunma
Kışın ayazı,
Fırtınalı bir hava...
Yırtık elbiseyle bir mecnun dolaşıyor,
Şehrin sokaklarında...
Dikkatimi çekiyor yanaşıp adını soruyorum,
Unutmuş garibim adını...
Boş ver Meçhul de diyor,
Yaşamadığını söylüyor kendini...
Sonra derinde bir sesle,
Ceylan Ceylan’ım diyor...
Sakalı on santimi geçmiş,
Acı çektiği yüzünün her halinden belli...
Kim bu adam,
Acaba nereli?
Çok acıklı maalesef hikâyesi...
Ceylan diye bir kıza vurulmuş,
Yanmış ateşlerin en büyüğünde...
Sanki ölü bir bedende,
Yaşayan canlı
Öylesine yaşayan
Garip bir zavallı...
Magmaları eritir yüreğinde
O bir kara sevdalı...
Ateşleri içmiş,
Su içer gibi...
Öylesine tutkun,
Öylesine vurgun ki
Sevgisi ölümlerin ötesinde...
Cümle âlem görmüşte,
Görememiş bir tek sevdalandığı...
Rabbim kimseye vermesin
Kara sevdanın böylesini...
İçim acıyor perişan haline,
Yanaşıyorum iyice yanına...
_Hani Ceylan’ım ceylanım dersin
Nerde söyle Ceylan’ın???
Kim bilir şimdi nerde,
Kimin kollarında...
Sinirleniyor...
Yüzünde acı ifadeler...
Hızla elimi çekiyor,
Götürüyor kalbine...
_Al işte Ceylan’ım burada
Bak işte burada Ceylan’ım
Alabiliyorlarsa söküp alsınlar burada...
Ben dona kalıyorum
Aslında onu çok iyi anlıyorum...
Unutulmak zor gelse de insana
Unutmak kolay değil