14
Yorum
34
Beğeni
4,9
Puan
3220
Okunma

Saçlarım uzamıyor artık..
dudağımda vişneli ruj
çürüğü çatlak dilim
bir opera akıyor rimelimden
yanağımda öpücük fosilleri
şehvetli bakışlar tavşanlı çantamda
used look tenim
inci dolu kayıklar kalkıyor gözlerimden
yırtılan fondöten, gerilen kozmetik
poe’ya yas tutan öyküsüz kadınlar
bir kadının doğum lekesi
yar ve yara izleri
dal-budak cümlelerim
“yalnız”lığımın kökünden gelir
tekil bahçemde ebe olmaya
oyuncaklarımı kaybetmeye
alışmanın tanığıdır ya böyle böyle sözcüklerim
bu yüzden sevgim ve tükenmişliğim
bu yüzden ankira savaşlarında yenilmişliğim
kalabalıklaşan kimsesizliğim
aklımı sulayacak, kalbimi emzirecek
duygularıma süt verecek biri eksikliği
ve hep yarımlık…
yalnızlığın evidir karanlık
bundandır sevişim
gecenin kalın derisini, renklerin karada ölüşünü
yoruldum acıların acıtmasından
gereklilik kipinde yaşamak bana göre değil!
camlar, aynalara yalan söyledi
güzelliğin bileklerini kesmesi bundan
suda acı ısırılış, güneşini evde unutan gök
penceresi hiç olmamış bir ev
yığılan kumdan, kabuktan adam
akrep sevişmelerinde sancılı gecelerim
ben hala aşka inanıyorum
kimseye söyleme
belki bir gün gelir adı adanmamış sevgilim
annem, erken ölmekten vaz geçer
çarşının ortasında karanfil bahçesi
ölüler karanfil sever
ve her tohum bin Zer eder
bin Zer eder!
5.0
95% (36)
4.0
3% (1)
1.0
3% (1)