3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1525
Okunma

Küçük penceremin tozlu pervazında
Beyaz zambaklar...
Beni terk ettiğin!
Berbat akşamın, şahane sabahında
Bırakmıştın saçlarımın avuçlarına...
Zambak sevdiğimi hatırlamıştın
Herşeyi unutmaya başladığın o zamanlarda...
Senin gitmeyi bilmediğini bilirdim ben
Ne az şey bildiğimi öğrendim sayende!
Cahilliğime küfredip zambaklara bakarken
Yeni bir çağ başlattın ilkel kalmış gönlümde...
Sözlerimin sertliği kalbini incitmesin
Terk edip bıraktığın aşk söyletiyor bunları!
Seni üzmek ne demek onu bile bilmem ben
Ki bunu en iyi aslında sen bilirsin!
Hıçkırarak ağlamaya mola verdiğim anlar
Giderken söylediğin son sözleri düşündüm
"Akşam güneşine hiç küsmesin zambaklar!"
Anlamadı kıt aklım küçüldüm de küçüldüm...
Peki, akşam güneşine hiç küsmesin zambaklar
Üzülmesinler asla
Beyazlar ve masumlar...
Ardında boynu bükük bıraktığın kadına
Söyleyecek bir sözün yokmuydu hiç aklında!
Beni sevmediğin kadar seviyorsan onları
Al ve götür kendinle bırakma zambakları!
Zambakları severdim bugün akşama kadar
Artık beni sadece kardelen ve gül anlar!
Akşam güneşine hiç küsmesin zambaklar
Arkandan da ben değil zambaklar ağlıyorlar...
5.0
100% (2)