0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
818
Okunma
Bu sabah erkenden kalksam
olgunlaşan umutları toplasam umut ağacından
sonrada kuyudan su çekip güneşi yıkarım yanmıştır sıcaktan
şahlanıp bütün beyin gücümle çağırsam doru bir at
atıp ayağımı üzengisine
koşsam dört nala
nehir kenarlarında
ve dolaşsam dağlarda
kekik kokuları yabani otlar arasında
ve yaşamak faslında
size sarılabilir miyim Türkmen kızı
türkü türkü kokunuz dağ yoncası gözleriniz
bana tanıdık geldi de
kendimi bağışlayıp vehimlerimden
fazlalıklarımdan
teesüflerimden ve de keşkelerimden
bir yol bulsam yeni bir yol
yeni bir dünya
yaşamak tadında
salkım saçak ağaçlarıyla
Muson yağmurlarıyla dalsam yağmur ormanlarına
kaybolsam bir süreliğine
bir sabah erkenden kalkıp olgunlaşan umutlarımı
toplasam umut ağacından
sizin de bir ağacınız var mı
herkesin bir ağacı bir tane güneşi
ve bir yıldızı olmalı kendine özel
ve çeksem bir sabah kuyudan buz gibi suyu
yıkasam bi kez daha güneşi
ne olur
belki yine üşür
üşürse de sarıp sarmalarım şefkatle
umutlarım suya düşmez
düşse de
ses verir kuyu
belki de gelecekten
bahseder
yaşamak tadında
bir iki çift laf eder
bu kez yalnız çıkmalıyım yola
tren gemi her neyse
işte onunla
heya mola
gitmeden ah gökyüzümü katlayıp saklasam ya
görmeden kimseler
ya çocuklar
gök kuşağı olmadan nasıl toplarlar umut ağacından umutlarını
yaz geçse güz geçse
kış geçse
ve bir ilk bahar sabahı bütün kadınlar toplansak
mavi gökyüzü altında
rüzgarda salınsa saçlarımız
özgürce şarkılar söylesek hep bir ağızdan
kediler köpekler kuşlar bütün orman sincaplar
ve bir sabah orman gibi
ağaç ağaç kenetlense ellerimiz
bütün bunlar yepyeni bir dünyada yaşamak tadında olsa
varsın Martılar da olsun deniz mavi gök mavi
tuvalde başka renklerle...
1/Ağustos/2013/Perşembe/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
5.0
100% (3)