Hoşgeldin Adamım
Hoşgeldin!
Bu çaresiz kadına...
Yokluğunda sualsiz
Kesilmiş bir kol gibi ,
Omuz başımızdaydı yokluğun
Soğuk odalarım sessizliğiydi
Ne açmak penceremi
Nede sulamak saksımdaki çiçeği,
Sis almış evimin her yerini
Ateştin;
Karanlığın vurduğunda kapıya
Hayallerin girmişti sıraya
Ben alıyorum yolumu usulca
Mısraların arasına,
Nereye gittiğimi bilmeden
Öznesiz yüklemsiz kimliksiz...
Dinle beni!
Bak ne oldum sensiz
Bak ne isimler koydum kimliksiz
Yüreğimin ateşine
Yazdım yazdım sildim seni,
Acının en tazesini
Son sigaram gibi
Biteceğini bile bile
Çektim içime seni...
Sonsuzluğum gibi...
Küllerimi savurdum senin rüzgarlarına...

Şimdi seni!
Bir kilimin nakışında
Yağmurun şimşekli bakışlarında
Göklere uzanan yokuşlarında
Derindesin içimin
Ta sol yanımda
Göremezsin değil mi adamım?
Görebilseydin gitmezdin ki...

Şimdi geldin ya Adamım
anlattım sana satır satır
Okunmamış esrarlı bir öykü gibiyim
Vuslatın eflatun gecelerinde
Derindesin rüya kadar derinde.
Şimdi seni!
Nasıl sevmeliyim Adamım
Mağrur bir kıvılcım gibi mi
Yayını terkederken kırılan bir ok gibi mi
Hangi satırlara koymalıyım ismini?
içimdeki seni
Ahhh! Adamım

Şimdi beni sev mi diyorsun?
Sevgi çiçeğime dikenlerini saçtın
Tut dalımdan kokla mı diyorsun?
Çile ırmağında çağlar coşarken
Gözlerimin içine dal mı diyorsun?


Severim adamım,
severim...
Ben seni öyle sevmişim ki
daha çok severim
Utanırsın...!
Koklarım Adamım
koklarım...
Yüreğimi kanatsada dikenlerin
Gözlerinin içinde yaşarım...

devam edecek...