7
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
3073
Okunma

Türk destanı 1
Destanların şahıdır Alp Er Tunga destanı
Avrasyab diye geçer pers tarihinde adı
Diz çökmemiş çöktürmüş zelil etmiş İran’ı
Tarihi şerh ederken künde atar ”Firdevsi”
Ne “Zal” koymuş ne “Rüstem” erlikte yokmuş dengi
Dağlar yere diz vurmuş, koca Türk gibi ere
Yaş doksana gelince Acem’lerde kin cengi
Acun öksüz kalırken sırtı gelmemiş yere
Gök Oğuzum- Gök Türk’üm Çağatay’lı-Törgiş’im
Yeryüzünü süsleyen asaletli kanım var
Çepni’yim ve Çuvaş’ım at üstünde yok eşim
Kılıçlarla seslenen Kaan-Hakan-Han’ım var
Şark ve garp böyle yazar “Türksüz tarih yarımdır”
Onlarca Devletim var onlarca medeniyet
Dilim döndüğü kadar anlatmak şiarımdır
Türklüğüm Bayrak gibi başım üstünde izzet
Ergenekon yurdumdur demir dağlar delmişim
Karanlığı dağıtmış bozkurt yüzlü Asena
Çelik yüzlü erlerle toprağı yâr bilmişim
At üstünde ölene kâfi gelmiyor senâ
Uygur’um, Altay’lıyım Turan-Mesket-ve uz’um
Dünyaya hilal gibi bahşedilmiş ırkım var
Nogay’ım ben Kaşkay’ım sayfa sayfa Oğuz’um
Devletleri devirip devlet kuran farkım var
Mete gibi toprağa ezelden vurulmuşuz
Çinli böyle tanımış Türk denen cihangiri
Kılıç kalkan sesiyle zaferden yorulmuşuz
Çin yurdunda Çin Seddi bu korkunun eseri
Kırk kişiydi sadece Çin’de sarayı basan
Kırk ülkü sevdalısı en başlarında Kür Şâd
Çinlilerde korkudan sükut ederken lisân
Kür Şâd ihtilâline tarih yazıyordu ad
Başkurt’um - Karluk’luyum Peçenek veÇuvaş’ım
Orta Asya yurdumdur hedefim ve seferim
Dağıstan’ım Kıpçak’ım Türklük ekmeğim aşım
Ancak at üzerinde soğuyacak bu terim
Orkun kitabeleri anlatır heybetimi
Bilgeliğin adıdır Tonyukuk ve Kül Tigin
Hiçbir tarih yazmamış sonsuz esaretimi
Gâhî Bozkurt olmuşuz gâhî kartal ve şahin
Hindistan’da Taç Mahal Babür Şah’ın mirası
İşte böyle bir aşktır Türk’te eşe ihtirâm
Ceddimle dile gelmiş Horasan’ın ihyâsı
Adım attığı yerde intizâm ve ihtişam
Karakalpak Yakut’um Üregir’im Bayındır
Yay ve kiriş töreydi erlik değişmez yasa
Ol devlet şuurunu bizden öğrenmiş asır
Mazlumlara hamiydik firavunlara Musa
Dede Korkut atamdır şehr-i Bayburt’ta il’im
Yol göstermiş öz vermiş boy boylar soy soylarken
Âşıkların piridir hem atadır hem ilim
Dilimdeki yâdımdır Türk’e Türk/ü söylerken
İtikâdın saf hâli Hoca Ahmet Yesevi
Kızılelma ülküsü ihlâsının eseri
Kutadgu bilig’dedir ilmin kuşatan evi
Ol Yusuf Has Hacib’in sayfa sularken teri
Türkmen’im ve Balkar’ım Özbek-Kazak-Kırgız’ım
Nice dağlar yarmışım at üstünde giderken
Divanu Lügait’t Türk Türkçedeki aşk hızım
Alem bize şaşardı kana kızılcık derken
Türkçeden gayrı dile başlayınca bir heves
Karamanlı Mehmet bey buyurmuş ilk fermanı
Yalnızca Türkçe demiş Türk ırkına tek nefes
Divân dergâh ve bergâh hıfzetmeli lisânı
Çağrı beyle Tuğrul bey yükseltirken hedefi
Haçlıya ilk tokadı vurmuştu Kılıçarslan
Alparslanla varıldı Malazgirt’in farkına
Melikşah’la Türk yurdu coşuyorken an be an
Horasanlı Hun’luyum Kırım’lı ve Gazne’li
Üç kıtaya hükmeden Türk’te adsız çeriyim
Ahıska’lı Yazgur’lu Türkistan-Karaevli
Yemen’de şanlı şehid Kudüs’ün göz feriyim
Kutlu doğum sancısı Selçuklu’nun mayası
Uluğ bey gökyüzünü tararken karış karış
Kahrolmaya hazırken ehl-i salip rüyası
Türk’ün nefes buharı Hakk’a kulca yalvarış
Ahiler dergâhında izzet üstüne izzet
Türk islam ülküsünü dokurken nakış nakış
Ol mâ’nâ pirleriyle teşkildeydi cemiyet
Hu sesiyle başlardı yokuşlardaki çıkış
Filistin’im keşmiri’im Azerbeycan -Tebriz’im
Adım attığımız yer dar geliyordu bize
Kerkük’lüyüm Musul’lu her yerde benim izim
Kızılelma nereydi mirastı neslimize
Artık budak salmaya hazırdı koca çınar
Fetihlere hazırdı Söğüt’te Kayı boyu
Osman beyin düşünde Şeyh Edibali’ydi yâr
İman-İhlas-Tevhit’ti koca çınarın suyu
______________Makberî…..19/07/2013….22:45…..İs
Dal budağa durmuştu Osman beyin rüyası
Söğüt- Bilecik derken atılmıştı temeli
Soydan soya akarken Ertuğrul bey ihlası
Kutlu harç karıyordu onlarca adsız veli
Mevlana’yım-Yunus’um, Hacı Bayram sözüyüm
Domaniç’im Söğüt’üm, Göynük ve Yarhisar’ım
Ertuğrul ve Osman bey –Orhan beyin özüyüm
Sakarya’da aşk ile akan şanlı pınarım
Dalga dalga gelirken akınların aşk seli
Yıldırım Beyazit’i kıskanıyordu rüzgâr
Bizdik ölüm korkutan ölüme gülen deli
Savaşta en öndeyken Murat Hüdavendigâr
Bizans’a göz dikmişti yirmisinde bir Hünkâr
Mazhâr olmaktı derdi Peygamber müjdesine
Molla Akşemseddin’in hu sesinde bahtiyâr
“Ya ben ya sen “diyorken Bizans’ın gövdesine
Tebriz’im ve Kargın’ım ,Kınık-Bozok-Çavuldur
Şimşeklere bedeldi,asra damga vuruşum
Bayat’ım ve Ay Han’ım,Karaevli-bayındır
Mazlumun ümidiydi zulme hesap soruşum
Yıl bin dört yüz elli üç Malazgirt gibi Cuma
Karadan gemileri yürütmüştü o deha
Ulubatlı Hasan’lar başlıyorken hücuma
Cehennem toplarıyla ordu kalkmıştı şaha
Bizans düşmüştü artık tazimdeydi ahali
Papazlar gelenlere hayretle bakıyordu
Önde Akşemseddin’in hünkâr gibiydi hali
Fatih’in ilk fermanı adalet akıyordu
Karahanlı-Selçuklu, Osmanlı’yım-Türkmen’im
Âlem bizlerde görmüş asaletin aslını
Musul’luyum-Kerküklü, yedi göbek Türk benim
Ebediyen bozamaz kimse Türk’ün neslini
İlk Halife Yavuz’du, Yavuz Sultan Selim han
At üstünde aşmıştı Sina’yı boydan boya
Öle bir sultandı ki görmedi asla cihan
Hadim-ül Haremeyn’di böyle bildi reaya
Celalli bir sultandı dilinde lafzı cemal
Cüneyd-i Bağdadi’nin keşfetmişti kabrini
Âlime saygısına şahitti ibn-i Kemal
O görkemli hâlinde gören yoktu kibrini
Çaldıran-Mercidabık, Hacı Bayram veliyim
Ahilik sofrasında ölümlerde diriyim
Piri reis- -Köroğlu-Âşık paşa diliyim
Aşkın şeref hâline tabi olmuş biriyim,
İsyan tertip ederken doğuda Şah İsmail
Osmanlı’yı çökertip sultan olmaktı derdi
Akıbet kaçmak oldu rezil-rüsvav ve sefil
Yavuz’un azameti kibrini yere serdi
Kanuni’yle Kanunlar otururken yerine
Mohaç meydan zaferi ezberler bozuyordu
Akdeniz Türk gölüydü, Barbaros’un terine
Turgut reis denizde destanlar yazıyordu
Viyana’yım –Kıbrıs’ım, Malta’daki lodosum
Koca Mimar Sinan’ım Selimiye Mostar’ım
Malta-Kıbrıs ve Yemen -Fas-Cezayir-Rodos’um
Dilden dile dolaşmış ülkeleri imar’ım
Andra Dorya’yı vurdu Preveze bozgunu
Çil yavrusu gibiydi denizde donanması
O mağrur amiralin yere sürtmüştü burnu
Ümit bağlayanların kahırdı inanması
Yeniçeri dehşeti Genç Osman’ın yazısı
Dördüncü Murad ile isyan gelmişti dize
Dinmişti sultandaki kardeşinin sızısı
Devlet yine devletti asiyi eze eze
Şeyh Galib’im Itri’yim, Hacı Arif Nedim’im
Dinlendirmiş ruhumu onlarca nağme sesi
Sofiler dergâhında Hakk aşkına hadimim
Ben öksüz Türklüğümün iflahsız divanesi
En bahtsızı belki de Ol sultan Abdülhamit
İçten dıştan fesatla hâl edilmiş sarayda
En arsız muhalifi şiir yazmış”istimdat”
Demiş;”Asrın sultanı gitti artık ne fayda”
Sultan Abdülhamit’in dehada yokmuş eşi
Çörçil’in siyaseti çarıklarına eşit
Yavaş yavaş sönerken Osmanlı’nın güneşi
“Kızıl Sultan’dır “demiş nesli bozuk birkaç it
Hazerfan Ahmet benim, Âşık Emrah Nadim’im
Türk’e ilim yolunu nakş eyledi hitâbım
Evliya Çelebi’yim, Fuzuli’de ahidim
Dört kitabın içinde Kur’andır tek kitabım
Hasta adam düşünce saldırmış kin tayfası
Rıza Tevfik’te bile hâsıl olmamış murat
“Eyvah”demiş;”Yıkıldı Osmanlı’nın bekâsı
Yetiş sultanım yetiş bizdeymiş arsız surat”
İttihat ve terakki tutamamış dirliği
Kardeşçe geçinenler ayrılmış birer birer
Bozmuşlar devletteki renklerdeki birliği
Üç kippalı soysuza alet olmuşlar meğer
Katolik-Protestan, Ortodoks hilafını
Çözerek ilk darbeyi vurmuşlar saltanata
Bilmeden güçlendirip garbın dinde safını
Dağlar yıkan aslanı bağlamışlar halata
Budin’dim -Priştina, Semerkant ve Buhara
Gazi Osman Paşa’ya hâlâ matemde Tuna
Saraybosna ve Üsküp yara içinde yara
Artık Macar diyorken Avrupa eski Hun’a
İsyan üstüne isyan coğrafyada karmaşa
En son cihan savaşı Osmanlı’nın taksimi
Bağlanınca hainler localardan maaşa
Hâkimler oluyordu soysuzların hadimi
Soy ağacın son dalı biçâre Vahidettin
Mahzun-maznun-garipti vatanının derdinden
Samsuna çıkış için yol gösteren müsekkin
Sürgünüyle bir devir kapanmıştı ardından
Osman Yüksel gibiyim serdengeçti şanım var
“Vatan yahut Silistre” diyen Namık Kemal’im
Arif Nihat Asya’yım,Mehmet Akif yanım var
Yahya Kemal Beyatlı Nihal Atsız hilalim
Yeni bir devlet doğmuş kalan küllerden yine
Erzurum-Sivas derken kongreler sıra sıra
Çanakkale –Sakarya hürriyette tek sine
Mustafa Kemal ile garplı düşerken zora
İstiklâl kolay değil savaş üstüne savaş
Bir asır ertelenmiş dirilişin doğuşu
İkbâle mektup yazmış oku onu arkadaş
Bir gün tekrar gelecek Türk’ün zulmü boğuşu
Sümmani’nin derdiyim sürgündeki Reyhanî
Bayburt’lu şair Zihni Murat Çobanoğluyum
Peyami Safa’yım ben irşadi’yim Hicrani
Kimseye kul değilim yalnız Allah kuluyum
_________Mahlâsım Makberî’dir âşıklığın çuluyum
--------------Türk’e Türk/ü söyleyen türkülerle doluyum
__________Makberî…..23/07/2013….18:45…..İst