1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1488
Okunma

’yakup iyi bir çocuktu...
ve ne yaptıysa hep yanlış anlaşıldı
o ise hiç şikayet etmedi...’
önce gölgem gider sonra ben giderim nisan çiçeği gözlerinden
ellerimizin üşüdüğü sokaklara bu kez kendim dalarım koynumda öpüşlerin
gözlerimi silecek bir yağmura bırakırım bu çatlamış gövdemi
dudaklarımı ısıran bir çığlığı...şarkılara sarar sarmalar sustururum
ne senin ne de kimselerin bilmediği bir inziva karşılar beni
kimbilir belki yeni baştan yazılır bu yakup’un hikayesi…
dağları süsleyen anka kuşunun külleri artık savrulabilir cesaretimden
vedalardan kalan hüznü anlayabilirsin şimdi bu şikayetsiz sözlerimden
bu ormanda o kadar çok ağaç yakıldıki bir o kadar fidan
bir mevsimdi geçti başımdan adı yangın tozu kodu filizkıran
kapılar kilitli perdeler titrek mekanlara bulaşamadım
’kurtla anlaşıp kuzuyu yiyip,çobanla ağlaşamadım’
ve her ne yaptımsa ve hangi yola vardımsa sensiz
musalla kadar sessiz uçurtmalar kadar kimsesiz kaldım…
nabzımda hatıraların atıyor ağlarsam kirpiklerin dökülür
bilmediğin bir hicran ansızın gelir adımlarına üşüşür
benim adım yakup bir başka adım telsiz kayıtları
bu seferki serüvenim artık şaşkın karınca adımları…
oysa daha bitmemişti sözlerim kavgama ve sevdama dair
ne yaşamışsam bakmayın siz aslı fasılsız bir hikayedir
erken yaşlanan bir çocukluktu okuduğum kitaplar
bir de zulamda durur hala o dillenmemiş masallar
sarayları da gördüm aklımın beni unuttuğu karanlık şafakları da
dedim ki yakup... hele bir kalk saçını tara...bak biraz şu haline
ne yalan söyleyeyim güldüm kendi kendime kendi sesime
sonra kimliğimi çıkarıp yazdım üstüne harbi çalıntıdır diye…
bir ruletin olmayan sayısına basılmış bir ömürdü benimkisi
karda kalbi durmuş bir serçeydi yürüdüğümüz yollar
erken ayrılanlar... ayrılığa geç kalan aşklar...aşıklar
hala bilmem nerede kalmıştır şimdi o mezarlar…
önce sözlerim gider sonra ben giderim mayıs toprağı gözlerinden
ellerimizin üşüdüğü sokaklara bu kez kendim dalarım koynumda sıcaklığın
düşlerimi silecek bir yağmura bırakırım bu çatlamış beynimi
sesimi ısıran bir çığlığı şarkılara sarar sarmalar sustururum
ne senin ne de kimselerin bilmediği bir inziva karşılar beni
kimbilir belki yeni baştan yazılır bu yakup’un teneşirdeki hikayesi…
5.0
100% (4)