21
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
2750
Okunma

sen neler yaşayacağını bilmeden sevdin
aşk sevda denilince akla
ilk senin adın gelirdi
sana yakışırdı samanlık türküleri
çocuk gözlerimiz takipteydi sizi
sen önde havalı, çalımlı
arkada nasıl sevdiğini
hiç anlayamadığımız sevgilin yürürdü
Mariliyn gibi saçlarını savururdun yazmıştım
yine seni yazdığım şiirimde
mavi, masum ve seksi
görmezdin bile bizi
salınarak geçerdin
kimseye geçit vermediğimiz
elli adımlık sokaktan
sarı saçlarını geriye atıp
çapkın çapkın bakardın
bir telâşın varmış gibi bazen
bazen usul ve sakin
üstünde babanın gölgesi
hüznün yansırdı yüzüne
bilinmezliğinde geleceğin
erkekler en çok neyi severse
yalnız onu sevdi
önce sevgilin
sonra kocan olan adam
sen hep verdin Semra
öyle öğretilmiştin
annendendi derslerin
babaannenden, teyzenden
konu komşudan
erkek alan
kadın veren
çok dayandın
sabrettin
fakirlik girinceye kadar bacadan
aşk çoktan uçup gitmişti
kaldın torun torbayla
adamı başından savdın
Semra’nın kocasıydım diye
öğündü garip
son gördüğüm markette
patronken bir işçi olmuştu
yapımcıyken
taşıyıcı
elinden tutup
torun gezdiriyorsun
samimi değildik seninle
aynı mahallenin kızıyken
hayatta hiç gülümsememiş gibi
hafifçe bükülür dudağın
20. 7. 2013 Nazik Gülünay