7
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1082
Okunma
Yüreğimin her istasyonunda
iniyorum kara trenden
adsız ıssız boz bulanık istasyonlar
akmayan çeşmelerinden su
akşamdan kalan yağmur birikintisi
saatlerce sallanmaktan dışım içimde
sarhoş bir şiirde yalpalanıyorum
köy evlerinin damları buz tutmuş saçaklar
bacasız dumanlar
ve bir kış ikindisi
nereye gider bu tren
nasıl varır
var mı bir varış noktası
hedefsiz kurşun gibi sekedurur rayların üzerinde
neresi son istasyon
umumun elini yıkadığı kirli bir lavabo
kar gibi çarşaflar
kara tren
kirli bir kompartman
lades kemiği üzerinde
haşlanmış tavuk cesedi
ben değilim faili meçhul
yeme fiilinden başka bir eylemim olmadı
o da bir kısmını
son sayfasına ulaşmış bir roman
adı vampir
şu seri romanlardan
biraz uyumak istiyorum
kondüktörsüz bu trende ya uyur da kalırsam
mekân ne kadar ıssız olursa olsun
her faninin vardır bir azraili
ve yaşamın sesi zehirli dili
her istasyonda terkedilmiş bir sevgili
de yok mu
dünya da yalnız mı şimdi
mevsimler değişiyor
yol çok uzun
pencereden bak diyorum kendime
açıp pencereyi bakıyorum
bahar gelmiş patlamış bahar dalları
içimde bir ölü
dışımda hayat var
ve hesap soran hatıralar
nereye varacak bu tren
bu kara tren
hedefsiz kurşun gibi
sekedurur
rayların üzerinde
sek sek oynar küçük kız çocuğu
ve geçmişte yaşanan bir yolculuk
yanık bir ses
-dama koydum yakacak
bu tren ne zaman kalkacak
9/Aralık/2010/Perşembe/Bodrum
Şiirime zarif ve beni yücelten yorumlarıyla katılan değerli arkadaşlarım: sayın Şükrü Beşiktaş’a sayın Işık Mehmet Ali’ye, sayın Ayhan 55 akgül beyefendiye kadim dostlarım, Şükran Ay hanımefendiye, sevgili arkadaşlarım Sevtap Nurgönül hanıma ve sevgili küsss’e sonsuz şükranlarımla sevgiler sunuyorum.
Yüksel Nimet Apel
5.0
100% (8)