2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
733
Okunma
Bu şiiri sana,
İstasyonların buz kesen yalnızlığından,
Mor dağların ötesinde,
Sümbüllerin kokusundan yazıyorum sevgili,
Fırtınalı denizlerin sessizliğinde
Sağır sultandan önce DUY BENİ…
Susuz kalmış toprakların
Çatlayan dudaklarında,
Yaprağına çiğ düşmüş
Bir gül gibi sevdim seni.
Sevgiye aç, sana muhtaç gönüllerin
Yürek sızısında,
Sensizliğe yelken açmış gemilerin,
Bilinmez rotasında BUL BENİ…
Ne vakit seni ansam,
Utangaç bir mum alevinin
Rüzgârlarla dans edişi gibi
Titrerdi bedenim.
Günahkâr gecelerin sükûtunda
Boşluğa değen bir ses gibi
En aykırı düşlerin kucağında
Nefes nefes YOR BENİ…
Sevda yüklü kervanların geçtiği yollardan,
Bir gülden, papatyadan, leylaktan.
Tanıyan tanımayan tüm canlı mahlûkattan,
Üşenmeden SOR BENİ…
Sularında aşk taşıyan nehirlerin
Hasret dolu akışında,
Su içen ceylanların
Ürkek bakışında GÖR BENİ…
Coğrafyama düşen ilk karın beyazında,
Rengârenk kumaşlara dokunan desen gibi,
Nakış nakış yüreğine ÖR BENİ…
Meçhule giden gemiler gibi,
Bir daha dönmeyeceksen eğer
Ve bir daha
Sevmeyeceksen beni
Varlığına hasret
Yokluğuna ırgat gecelerin kasvetinde
Çek silahı daya alnıma
Tek kurşunla VUR BENİ…
_____Mehmet Şen_____
5.0
100% (2)