32
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
2553
Okunma
yüzünü anımsarım
bütün ayak altında ezilen kadınların hüznü
bir arada toplanır
derin çizgilerinde alnının
en acıklı türküler geçer izinden
sendelenir
senin alnın bir patiska kadar düz ve temiz
kara lekeleri eli karalar koyardı
beyaz bir papatya silerdi inanki
dokunsalar düşlerinin kalbine
bir yüzük takamazlar aldatışlardan
sonra bakıp gülemezlerdi arkandan
sen dili lâlim saf kadınım ahrazım
adını kimse bilmiyor annenden başka
sana Şahinde diyen olmadı
Şahin derdi yaşça büyükler
küçükler hiç duymadı
yüzünde beyaz atlı prensini beklerdin
alenen gösterirdin herkese
herkes bilirdi ki yine biri aldattı seni
kirli oyunlarına buladı yüzünü
dilsiz hayallerini sildi
pembe düşlerinle oynadı!
bir köylü dedeye verdiler günün birinde
evim dedin sarıldın
eşekli dedenin derdine
kısa sürdü ışıması yüzünün
ekin ekmek yollarında
kocan mı desem deden mi
birgün öldü
yüzüne şaşkınlığın umutsuzluğun izlerini çizerek
geri geldin
iki göz odasına belediyenin
ve ölüm hiç yaşamadan geldi
hiç duymadan anlamadan
ne pislik olduğunu insanların
sevgiyle gülerek kapadın gözlerini
yüzünde cenneti gördüm
yemyeşil çimenlikte!
15. 7. 2013 / Nazik Gülünay