Ey güneş! Ey karşı dağlar! Ve dağlardakiler, ardındakiler Yukarıdaki, aşağıdakiler Aslan, geyik, çakal Şu tepe üstünden geçenler Geçmeyenler Bir yandan gök gürültüsü, yağmur Cıvıl cıvıl insan sesi bir yandan N/asıl şükretmeliyim N/asıl, g/ördüklerime
Şu ellerim, g/özlerim, b/edenim Ya olmasaydılar ne e/derdim Sevinç, keder, g/özyaşı Bir y/anda alacaklarım hayattan,borçlarım Anam, babam evlatlarım Tüm eş, dost Nasıl görecektim s/izleri nasıl Ya doğmasaydım!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Merhabalar Mevlüt Hocam.. Bu şiiri önce okuduğumda şöyle bir bakıp geçilmeyecek derinlikte olduğunu farkettim sonra malum koşturmalar ve bu yüzden geç kalınmışlık ((( öncelikle yüce gönlünüzden affımı dilerim bilirsiniz ki sizin şiirlerinize geç kalmayı sevmem alsar asmaz okuyup ta yorum yazmadığımı hatırlayınca bir kere daha mahçup oldum... önce görselliği ile şiir bir bütün olmuş onu dile getirmek isterim... ve olmak yada olmamak repliği takılı kaldı dudaklarımda şiirinizle son iki şiirdeki yazım tarzınızın değişmesi kaleminizin keskinliğini istediğiniz uslupta yazabildiğinizi ne kadar güzel anlatıyor kalemini kelamını sevdiğim değerli üstadımı kutluyorum
sizler emekliyorsanız bizler daha kundaktayız demektir... )))) böyle emeklemek her kula nasip olmaz..allaha şükürler olsun babacığım iyi onların varlığını allahım bizi yoklukları ile sınadıklarında anlayabiliyormuşuz bu bir evlat için bir daha yaşanmasını hiç dilemediğim bir imtihandı adeta..ve varlığınızla her zaman yanımda olduğunuzu o anlar bile hissetmek çok değerliydi benim için.. ve bu tür denemelere bence devam diyorum harika gidiyor hocam ))) selam ve dualarımla
Dostlar arsında sözü mü olur geç kalmanın, yorumun, ne önemi var ki Sevda Hanım... Sağlığınızı, varlığınızı bilmek yeter. Hastanıza tekraren geçmişler olsun. Dilerim daha iyidir inşallah.
Evet son üç şiiri birer eskiz olarak düşünüyorum doğrusu, yani taslak olarak. İnsan yazacaklarının başarılı olup olmayacağını denemeden bilemiyor maalesef. Bu defterin bir iyiliği de gerçekten kendimizi geliştirmemize olan katkılarıdır siz değerli şairlerin katkılarıyla elbette. Bazen bu tür eskizlerin denenmesinde yarar var diye düşünüyorum. Şiir anlayışıma göre; şiir okuyanda etki yapmaktan çok okuyanı sarsmalı ve hatta titretmeli diye düşünüyorum.
Henüz emekleyen birer çırak bile değiliz bu deryada Sevda Hanım.
Hayat gibi, şiirler de paylaşıldıkça değer kazanıyor, öyle değil mi.:)
sizler emekliyorsanız bizler daha kundaktayız demektir... )))) böyle emeklemek her kula nasip olmaz..allaha şükürler olsun babacığım iyi onların varlığını allahım bizi yoklukları ile sınadıklarında anlayabiliyormuşuz bu bir evlat için bir daha yaşanmasını hiç dilemediğim bir imtihandı adeta..ve varlığınızla her zaman yanımda olduğunuzu o anlar bile hissetmek çok değerliydi benim için.. ve bu tür denemelere bence devam diyorum harika gidiyor hocam ))) selam ve dualarımla
Dostlar arsında sözü mü olur geç kalmanın, yorumun, ne önemi var ki Sevda Hanım... Sağlığınızı, varlığınızı bilmek yeter. Hastanıza tekraren geçmişler olsun. Dilerim daha iyidir inşallah.
Evet son üç şiiri birer eskiz olarak düşünüyorum doğrusu, yani taslak olarak. İnsan yazacaklarının başarılı olup olmayacağını denemeden bilemiyor maalesef. Bu defterin bir iyiliği de gerçekten kendimizi geliştirmemize olan katkılarıdır siz değerli şairlerin katkılarıyla elbette. Bazen bu tür eskizlerin denenmesinde yarar var diye düşünüyorum. Şiir anlayışıma göre; şiir okuyanda etki yapmaktan çok okuyanı sarsmalı ve hatta titretmeli diye düşünüyorum.
Henüz emekleyen birer çırak bile değiliz bu deryada Sevda Hanım.
Hayat gibi, şiirler de paylaşıldıkça değer kazanıyor, öyle değil mi.:)
Ey güneş! Ey karşı dağlar! Ve dağlardakiler, ardındakiler Yukarıdaki, aşağıdakiler Aslan, geyik, çakal Şu tepe üstünden geçenler Geçmeyenler Bir yandan gök gürültüsü, yağmur Cıvıl cıvıl insan sesi bir yandan N/asıl şükretmeliyim N/asıl, g/ördüklerime
Şu ellerim, g/özlerim, b/edenim Ya olmasaydılar ne e/derdim Sevinç, keder, g/özyaşı Bir y/anda alacaklarım hayattan,borçlarım Anam, babam evlatlarım Tüm eş, dost Nasıl görecektim s/izleri nasıl Ya doğmasaydım!
Emeginize sağlık kutluyorum selam ve saygılarımla.
Hangi cisme, fikre, canlıya bakarsak bakalım, bir mükemmellik ve ilahi kudretin varlığını görürüz şüphesiz. Bir canlının-insanın doğabilme ihtimalini düşündüğümüzde ne kadar şanslı olduğumuzu görebiliriz. Bunun için de ne kadar şükretsek Rabbimize şükrümüzü yeterince ifa edemeyiz.
Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim Sayın Hocam.
Hangi cisme, fikre, canlıya bakarsak bakalım, bir mükemmellik ve ilahi kudretin varlığını görürüz şüphesiz. Bir canlının-insanın doğabilme ihtimalini düşündüğümüzde ne kadar şanslı olduğumuzu görebiliriz. Bunun için de ne kadar şükretsek Rabbimize şükrümüzü yeterince ifa edemeyiz.
Değerli yorumunuza çok teşekkür ederim Sayın Hocam.
Verilen sonsuz nimetlere hamdetmek için tefekkür etmek lisanı dille söylemek lazım, ama gelgelelim peşine düştüğümüz nefsimiz şeytan ve şeytanlaşmış insanlar mani oluyorlar.
yaşamak her dem nefes almak solumak hayatı renklerine bürünmek doğanın gözlerde görünür olmak su misali akmaz zamanda şen kahkahalarını duymak insanlığın selama durmak bahşedilenler karşısında elif olup inceden inceye akmak gönüllere ve şükretmeli sabırla --------------------------- ne çok umut var şiirde yüreğe yaşam sevinci aşılayan dolu dolu bir şiir teşekkürler hocam saygılar hürmetler
Elif gibi dimdik yürümek, dosdoğru olabilmek ve Vav gibi secdesinde niyaza durabilmek dileklerimle... Rahmeti merhameti yüce Rabbim'e verdiği tüm nimetler için sonsuz şükürler olsun...
Elif gibi dimdik yürümek, dosdoğru olabilmek ve Vav gibi secdesinde niyaza durabilmek dileklerimle... Rahmeti merhameti yüce Rabbim'e verdiği tüm nimetler için sonsuz şükürler olsun...
Dış dünya; gördüklerimiz, algıladıklarımız, dokunduklarımız, kimi zevk, estetik gibi duygularımızı harekete geçiren, kimi işimizi gören, besin kaynağımız aynı zamanda; mevsimler... Ve içimiz, bedenimiz, yetilerimiz... hülasa Mevlüt Hocam Yaradan ulu Allah'ın yarattıklarını bir güzel betimlemiş ve çağrışımlar yoluyla zihnimize görüntülemiş ve ardından da işte bunlardan dolayı, yani bize hayat veren Allah'a teşekkür etmiş... Bu ne kadar büyük bir şükür ki anlatımdaki manidarlık ve diin üflediği tevazu da aslında ele alınması gereken başka artılardandır... Mevlüt Hocam, bu günlerde dikkatimi tam toparlayamıyorum, olur da bir hatalı sözümüz olursa affola diyor ve bu güzel eserinizden dolayı kalbi teşekkürlerimi yolluyorum... Selam ve saygı ile...
Hocam çok teşekkür ediyorum, üşenmeden, emek vererek irdeleyen, her zaman şiirin hakkını teslim etmeye özen gösteren güzel yorumunuza... Ramazan ayının bereketine, rahmetine binaen yaşadığımız yorgunluk ve dikkat eksikliği olağan bir durum Sayın Hocam, hepimiz bu durumu az çok yaşıyoruz... Lütfen rahat olunuz.
Sağlığınızı varlığınızı bilmek en güzel lütuftur bizlere.
Hocam çok teşekkür ediyorum, üşenmeden, emek vererek irdeleyen, her zaman şiirin hakkını teslim etmeye özen gösteren güzel yorumunuza... Ramazan ayının bereketine, rahmetine binaen yaşadığımız yorgunluk ve dikkat eksikliği olağan bir durum Sayın Hocam, hepimiz bu durumu az çok yaşıyoruz... Lütfen rahat olunuz.
Sağlığınızı varlığınızı bilmek en güzel lütuftur bizlere.
Büyük bir ustalıkla kelime oyunuyla çifte anlam verilmiş şahane bir çalışma. Ne yalan şöyleyim ilk olarak böyle süper bir şiir okudum Kutlarım üstat 5 puan demeden geçmek olmaz.
Yüce Allahın sonsuz kudretiyle Halk olunduk.ve en güzel şekilde yaratıldık.Ancak nefis öyle bir düşman ki, Allahın yarattığı bu canları zalimler yoluyla alıyor. Hayırlı Ramazanlar ....
Maalesef ki ibret ve ders alamıyor insanlık yaşanan onca vahşetten, soykırımlardan. Açlık, susuzluk ve katliamlarla yok ediyor insanlık kendini. Irak, Mısır, Libya, Hocalı, Bosna, Arakanlar bölgelerinde tüm hızıyla devam ediyor vahşet ve gözyaşı. Daha dün dörtyüz doksan Srebrenitsa katliamında öldürülen masum müslümanların toprağa verilmesini izledik buruk bir acıyla... En acısı da doğduğu gün öldürülen Fatma'nın dramıydı.
Medeni dünya, Birleşmiş Milletler nerede demeden de edemiyoruz.
Maalesef ki ibret ve ders alamıyor insanlık yaşanan onca vahşetten, soykırımlardan. Açlık, susuzluk ve katliamlarla yok ediyor insanlık kendini. Irak, Mısır, Libya, Hocalı, Bosna, Arakanlar bölgelerinde tüm hızıyla devam ediyor vahşet ve gözyaşı. Daha dün dörtyüz doksan Srebrenitsa katliamında öldürülen masum müslümanların toprağa verilmesini izledik buruk bir acıyla... En acısı da doğduğu gün öldürülen Fatma'nın dramıydı.
Medeni dünya, Birleşmiş Milletler nerede demeden de edemiyoruz.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.