16
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1079
Okunma
Tozlu rafların arasından çıkan ,oldukça eski bir şiir..
Ramazanı şerifiniz Mübarek olsun...
selam ve dua ile...
Düşünürsün bazen
Ellerini uzatırsın ıraklaşır aradığın
Kalbine saplanır bir ağrı
Sine göçer ama neylersin!
Gökkuşağı oluşur gözlerinde
Gölgeler konar avuçlarına
Mağrur bir edayla dönüp durur etrafında daireler
İçinden geldiği gibi bir kahkaha at desen
Unutmuşum, yoksunlaşmışım derim
Her şey çölleşir, kuraklaşır
Engerek yılanı gibi kıvrılır hayat
Kıvrıldıkça küçülür
Zehrini akıtır ansızın
Ölür içimdeki çocuk…
Ya o mavi
Sahi neden siyahtı deniz?
Kaç zaman geçti artık hesaplamıyorum
Gün ağardıkça saçlarımda ağarmaya başladı
Eskiden çekiyordum birer birer
Ama artık onlarda misafir
Elimden gelen hürmeti gösteriyorum
Ne gündüzün ne de gecenin anlamı var artık
Tükenmişliğin çaresizliğin ötesinde bir şey
Anlamak isterken bütünlüğü
Dehlizlerde kaybolduğumu farkettim
Ve bir daha bulamadım kendimi
Bezirgan bulur mu diye çok bekledim
Ne gelen vardı ne giden
Sadece yalnızlık ve yokluk
Geride bırakılan kirlenen bir sayfa
Ve ellerin uzanamadığı bir diriliş
Ellerim titriyor bazen
Bak yine gözlerim doldu
Ya Rab! Ne zaman dinecek bu acı
Neyi hak etmediğimi soruyorum kendime
Yada neyi hak ettiğimi!
Nerden geldiği belli olmayan
İsmini dahi bilmediğim
Güçlü bir kuvvet tarafından çekiliyorum
Hiç sönmez dediğim içimdeki od
Yavaş yavaş sönmeye başladı
Sen hayata kahredersin
Hayat tebessüm eder sana
Şikayet etmez toprak;
Bağrını yararak filizlenirken tohum…
2005
5.0
100% (18)