2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
892
Okunma
o gün
tufanı koparanlar mangasıydık göklere inat
ya yer delinecekti ya yürek
tasarlanmamış bir mahşer elimizin ucunda
akdeniz hasret yutuyor akdenizde dalga
namlumuza hangi infazın okunuşu düşecek
bel koymuşuz soğuk demirlere titreyerek
kızımın gözleri mavi bu umman yeşil
daha doğmadan tan başımızda bordo
hiçbir değerin değiş-tokuşuna gelmiyor verilmiş emir
toroslar uzak çizgi enginler sarı başak
bir ekmek bir mavzer yüz fişenk
bir de memleket
hangimizin alnında ölüm yazılı gidiyoruz bakışarak
her sene gelmen mi gerek temmuz
adın orak kendin tırpan
ve en keskini beşparmakta ellerinde
sen yirminde ben yirmibirimde
bu nasıl meydan
bu kıran başka kıran
istanbulda kıyılarda şarabın rengi ne ki
tutar mı deryalar güneşi doğururken birbirini
üstümüze kesilmiş faturalar var
bu şimşekler değiştirebilir mi yazılmışımızı
kokma bitlisli
bir tavanın içinde kaç mısır patlar bilinir mi
cana kumar oynamanın telaşındayız
öyle pazarlık yok
dilediğini seçiyor engerek sesli mermi
her kaya bir tarih sayfası her satırda bir sevda
böyledir işte
bana granit düştü ucu kör bir kasatura
seni şafakların en koyusuna yazdım
aldırma
kasım
5.0
100% (5)