12
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1233
Okunma

...
Panjur,
Ne zamana kadar kapatır, gün ışığına camları.
Zamandır aşındıran, bakırda kalayları.
Gül sızıntıları dinmedi terimizin,
Bin kez yaşadık dünyanın her yerinde,
Sevgiden yana, hakkımız yendi bizim. / Ahmet Tahsin Çınar
titiz karlar ısmarlıyorum
aralık kapılarından güzün
gün aydın olsun diye gönlü tok
gözü aç toprağında sana yazın
_kalk gel desem
dürülür kaşların
sudan çok sebep ve çerçöp
birsürü neden yığarsın beni
ömrün düzüne
mevsim dönse
gideceğim oysa kendiliğimden
sarılıp bahaneler zincirine
göç mukadder zoraki istikamet
çizilir kıvrımlarına doğarken
her ölümlünün yüzüne ölüm
koşul/u bir sır bu
aramızdaki
sen bana ben sana karanlık
ortamızda tez
kirlenen perde
yıkıyor onu da umudun huysuz tanrısı
el değdikçe
tutkunum diyorum
akmaya
kıvrımlarında a n l a
seviyorum fikrinin gelinciklerinde al durmayı
fal kurmayı papatyalarına sonra
bulunma ihtimalime ölüyorum
yoncalarının yitik yapraklarında
kuvvetin azmime denk
her seferinde zıt yolun yollarıma
dişil kıskançlıklar düşürüp
kesiyorsun dilimi gür pınarlarından
ihtimâl çavlanlarıyla
kara yazgılı dudaklar yapışık göğüs uçlarıma
bilmiyorsun bulut değilim sadece karakızıl
geceyi emziriyorum söz boşluklarımda
ölmek korkularıyla şahitlerdir
besleyen gizil katillerini
kimse dönmedi dönmez rızasıyla
yaşam çevirir düş kapılarından kendini
zedeleyen gezginlerini
_tut elimden gidelim desem
hayat yağarsın bağlarıma
adına şarap içtim gidemem de
bitirmeden kendimi sende/de