3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1022
Okunma

Bir ‘velayet’ karmaşasıydı
‘Baba’ dediği katile maktul olmuştu ‘çocuk’
Unuttuk!
Çatlayan yumurtadan
Gökyüzüne küs doğdu palazlar
Kimisi safkan kimisi piç ve yorgundular
Ar damarı çatlak toprak kurak
Ama yeşile çalmalı feslikânlar…
Çocuk saklanamadı şiirsiz babasından
Vicdan muhakemesinde bir derin azap
Yardım ve yataklık! Müebbet zindan!
Bir kalesi daha düştü insanlığın
Kaçışlar ertelendi itiraf kasırgasından…
Bulutlar hüzün döktü ovamıza
Çayır çimen yasa bulandı
Tomurcuklar soldukça midemiz bulandı
Bizi ısırmayan yılan bin yıllık oldu işte
Yanık kaval sesi gibi yayıldı utançlarımız
Çocukluğumuz gibi yaşatamadık
Mustafa’nın çocukluğunu
Kabardıkça kabardı mahcubiyet
Aynalara bakamadık
Çocuk öldü biz nefes aldık
Bu ne ciğersizlik!
Yaşatmak sevgiden sabır üretmektir
Biz yine grevdeyiz
Belli ki nice marazlar savmamış sırasını
Umut güneşi doğar diye beklemedeyiz
Kudurmuş volkan köpüğü gibi
Fokurdadı zulüm
Mum ipinde cılız kaldı umudun alevi
Mustafa’nın ağır vebali hafif geldi umrumuza
Biz dev karanlıklarda söneceğiz…
İsmail BOYRAZ
Kendi öz ’’babası!’’ tarafından (Bünyem kaldırmadığı için detaylara girmiyorum) Eziyet edilerek öldürülüp bir tarlaya gömülen ve cesedi, sokak köpekleri tarafından eşelendiği için rastgele bulunabilen talihsiz bir çocuğun anısına yazılmıştır...
5.0
100% (1)