1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1062
Okunma

Susmalarımda saklanır, getirilmeyen cinnet!
Dudakların dokunduğu uzak duran bir çiçek
Kırılan bir vazo gibi, yerlere dökülen "Kalp"
Kalplerin ruhundadır aşk denilen şu illet...
Sarmalıyor bir karanlık tüm maviliklerimizi!
Titreyen ışıkların nefesini dinlerken...
Sustuklarımız, içerde, ayrı telden çalarken
Biz ağlamalara doymayan soğuk nesiller gibi,
Kaybetmişiz yolumuzu gözlerimiz solarken...
Bıçakların böldüğü bir ekmeğin Ah’ında !
Dilim dilim eriyorum işte yalnızlıklarda!
Tuzsuz, şekersiz soframın adını hayat koydum
Sekeratta gibiyim, nefesimin sonlarında...
Bekliyorum işte yine...
Bekliyorum neden? Diye
Sorma bana bekliyorum
Sokakların başında ve sonunda
Bir sofranın salatası gibi karmakarışık
Biraz ekşi bekliyorum işte tam ortasında...
5.0
100% (1)