3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1073
Okunma

artık ışığını salmıyor üstüme
yorgun,yorulmuş
güneş
artık dönmüyor medet durağında
gün sayan
ölüm sayacım
atlı karıncalar gibiyim
kimsenin gelmediği kuytu
bir yerde bekleyen
vede
taştı taşacak çift göz bebeğimden
yüreğime
daha dün çırpındı durdu
karabulut arasında ölüm
şimşeği
ilmeyi
boynum da görüyorum
anılarımı sa !
albümler de
eriğik
ve
solgun
hani ak güvercinlerim vardı ya..?
çırpınırken avuçlarım da
karaburçak kümesin de
doyurduklarım
şimdi
ser,
şimdi
sefil...!
her kirpik bir sağınak taşır
kimi hüngür döker avuclarına
kimi için akıtır,
sızlayan kendi.vicdanına
eğer
kesmişse dört yanını illetlik
kanser
geçit vermiyorsa ölüm döşeğinde ki
Azrail
bilki ecel teridir
kendi göz yaşına da boğulan
hıçkırık la el ele
bir siren sesinin ardında
kalan o telaş
o nefessiz can,
çaresiz dermandır beklenen
çaresiz ölümden gayrı !
yine/de umudunu yitirmeğen
yürekli yaşam direnci
Kadir Haktan Türkeli
5.0
100% (4)