0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1042
Okunma
kum saati kırılganlığında
kendi seyrine dalıp
hüznüne ağıtlar yakan
görmez misin
yağmur bulutları düşmüş
gök rengi gözlerine
bir ağlarsan
vay haline
derim o zaman
o yerin o göğün
üstelik
hal bilmezin biri de
çöl akrebi gibi
girmişse koynuna
de hadi
susma derim o zaman
akıt gözlerindeki
zehir zemberek hüznü
şimdi
karanlık eken ellerinin
güneştir hasat vakti
koy
ilk şafakla yıkasınlar seni
akıp gitsin üzerinden
iftira gibi atılmış yazgın
bir parçada
sen çal herkes gibi
yıldızlı geceden
al dilinin ucuna
en güzel yerini
gör bak nasıl çoğalacak
çözülmez büyü gibi
dudaklarında ayın ışıltısı
meleklerin kanadında
unutulmuş bir masal değilsin
seyret kendini
o dağılan kum saatinde
sen
boşa akıp gitmeyen
kutsal bir zamansın
5.0
100% (1)