2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1296
Okunma
Tut ki
kamıştan derme çatmabir barınaktın
yağmur geçirse de aralıklardan
güneş de esirgemezdi kendini bizden
Haziran Haziran esiyor gün
giymiş ki deniz yine mavilerini afilli
sis denen tülden eser yok
mercek
önce güneşe tutuyorum
sonra sana
tut ki ben denizi severim
yeterlidir uzaktan bakmam
zararı yok ki uzaklardan sevmenin
gülümser Ahtapot gösterse de dişlerini
elbirliği içinde olsa da yengeçlerle deniz anası
dahası dalgalar
katmak istese de köpüklerine
yine açılmışken vanası gözlerinin
sus yeter ağlama
sen yeşili kağıtta mı seversin
yaprakta mı
git kurak yerlere yağ
verimli olsun ürün
saçta ekmek
çocukların
dalda kiraz olsun nasibi
tut ki onardık kotardık
derme çatma bir sevdayla sevdalandık
ne fayda
kemanım akortsuz
sazımın teli kırık
ne mahur
ne bayati araban
bir şeye benzemiyor ki sevdan
vazgeçilmez değildir demiştik hiç bir şey
oysa hiç yoktan
hiç bile olmadan
biz o köprülerin altından aktık yüzlerce kez
coşkun coşkulu berrak
kimi zaman bulanık
ama biz hiç uyumadık
sel gelecek yerden esirgemedik köprüleri
derme çatma bir görüşün kadrajında
tut ki baktık mercekten
fluysa görüntü
kaderine razı bir gülüştü
Haziran’dı
yağmurlu bir gündü seni görmüştüm
yine esiyordu Haziran
Haziran gün
tut ki seni sevmiştim
daha sağlam oluyor kuşların yaptığı yuva
çörden çöpten
insan barınağından daha sağlam
daha da sıcak
deli deliyi görünce saklarmış sopasını
sırtımızı sıvadılar hep
delilik sandılar gerçeklerimizi
el aman demiş miydin yaşarken
kötülüğün anası
mavişim mavişelim
tenhada buluşalım deniz
yelkenlilerle sarmaş dolaş
senindir mavilikler çocuğum özgürce
özgürce gez dolaş
sevindir
sevindir çocukları Haziran
14/Haziran/2013/Cuma/Bodrum
Yüksel Nimet Apel
5.0
100% (3)