22
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
1843
Okunma

tepegözdü camlarımız ahşap evlerde
yine de ağaçlara düşerdi gölgelerimiz
maviyi arayıp durmazdık apartmanlar arasından
kapımızı sokağa açıp çıktığımızda
kucaklardı masmavi gökyüzümüz
seke seke yürürdü yaz
çok sorunlarımız varmış aslında, duymazdık
bizden kararmazdı ki bulutlar
yol bizden daralmaz
su bizden kesilmez
bizden kilitlenmezdi ağzımız
yürürdük önümüze serilen yolda
bilmezdik biz büyütür küçültürüz ekmekleri
ellerimizle karar, biçim verirdik de hamura
yağmurlar sanmazdık bizden yağar
bizden akar damımızdan içeriye sular
topraklar kurur çatlar
bizim yüzümüzden güler, ağlar bebeler
toplaşırdık bir gaz lâmbasının altına
kimimiz dantel örer, nakış işler
kimimiz okur, yazardık
küfürlerimiz zararsızdı, bizeydi
ileri gitmezdi bacakarasından
sokaklar tozmuş, dumanmış
bilmezdik
bize dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesi vardı çoğumuzun
bize dokunmayan sel
bize dokunmayan zaman
aldanmışız
haberimiz yoktu hayır demekten
önümüze eğilmişti başımız
bizi unuturduk bir taş altında
ezil ha ezil
değildi de ilkemiz
görmezdik
bize gösterdiler anam
pısmıştık minder altına
cırcır böceği öterdi de ağaçlarda
biz konuşmazdık
dağlarda melerdi kuzular
kurtlar ulurdu
kavalını hüzünle üflerdi çoban
köpekler susar dinlerdi
ağaçkakan delerdi bir ağacı
yollar uçurumlara uçurumlara
incelirdi
biz konuşmazdık anam
kesilmişti sanki ses tellerimiz
bir ameliyathanede
gözlerimizi açmaktan ürkerdik
talan edildi bahçelerimiz, evlerimiz
yarıldı dağlar boydanboya
yürüyeceğimiz yollar
yiyeceğimiz ekmekler satıldı
yediklerimizi kustuk sanki
maviliğimizi öğürdük
biz konuşmayı bilmezdik anam
karşı durmazdık
valla çapulcu falan da değiliz
değildik
ne de çanak yalayıcı halayık
kimden öğrendik bu direnişi!
yeşili istiyoruz!