17
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1255
Okunma
Gece sessizliğini, duyarken penceremde
Yıldızlara dert yandım, derdim bilemediler
Başımda bir ağırlık, kaynıyor cenderemde
O an deliye döndüm, çare bulamadılar
Az şekerli bir kahve, hatırlatırken seni
Arada hasret varsa, iflah etmezmiş hani
Deli gönül ne yapsın bir de sevdaysa konu
Ne deseler nafile, gönlüm alamadılar
Şu bahtımın rüzgarı, böyle eserken kara
Zaman bitip gidiyor, aşkta isterken süre
Sevenler sevdiğine, fal tutmuşlar kaç kere
Güldürseler de bazen, hüznü silemediler
O yıldızlar dedi ki, mahâl yoktur kaygıya
Sendeki asil yürek, layık bütün övgüye
Mehtap ayrı güzeldi, davetkârdı sevgiye
Oysa ben hüzünlüydüm, vuslat dilemediler
Lalezarlar içinde, boşa sevmedi Nedim
Delice sevdim amma aşka isyan etmedim
Nasıl sevdim gördünüz, yâre anlatın dedim
Bu kusursuz aşkıma, şahit olamadılar
Sevenler sevdiğini, bulup, alsın diyerek
Dizeler anlatıyor, artık söze ne gerek
En içli türkülerde, yanıyorken bu yürek
Benimle ağlayıp ta, benle gülemediler
Kaç gün,kaç ay, kaç yıldır yollarına baktığın
Yıldızları kızdırdı, kanlı yaşlar döktüğün
Lüzumsuz yeter artık, yetmedi mi çektiğin
Vazgeç bu aşktan deyip, aklım çelemediler
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
CENDERE: Pres, manevi baskı
5.0
100% (15)