Bu donu geçen gün
pazardan arakladım
Rengi de MOR
Uçlarında püskül,

yüzlerim de gül ,
konuşamaz dillerim
içimde dolu zehir.


Düşersem de kalkarsam da,
yerlere,
kendi kendimle ediyorum
zaten mukavale,

yanan can giden mal benim
Veren verir verdiği gibi de alır,
ben kendimde ararım bahane
Sık boğaz yaşıyorsam
sana ne,
kimisi gider camiye
kimisi gider meyhaneye
Cennete Cehenem e

mezar da ben yatacam

sana ne

bir kere.

Sömürülmüş cep im de
kocaman bir delik,

suç işledi isem bir tane
sende açıyorsun üç tane gedik

bir ceza gerisi tefe tüfe
koydun da gittin küme se,
horozlar ithal,
faiz nema var,
koca koca bankalar yabancılar
binlerce çalışan
türk sandığım avukatlar
kullararı olmuşlar,
Dosya masrafı ağır,
haklı davam da haksız yaparlar

İlla kısa yoldan
ordan, şurdan burdan,

Hak hukuk tanımadan,
Kısa bir pantolon
hemde cepleri çok olan
Çalmak mı gerek.

Yokluktan geldi isek
yok mı olalım

Yok arkadaş yok
beceremedim bu hayatta
bir türlü göz bebeklere bakarak
yalan söylemeleri,

Gidiyor işte hayat bir şekilde
Tebessüm ediyorum
içerim de
yanlış yapanlara bin küfür
Bir tarafta kuyu kazılır,
bir tarafta
TEKBİR.
.
.


,
.