7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2001
Okunma

Sahiplik iddiasında bulunacağımız neyimiz var ki?
Olsa olsa emanetçisiyizdir.
Ve mutlak Olansa, emanetlerimiz-in tasarrufu ile
ebedi hayatlarımızda hesabını vereceğimiz
Sahiplikler üretiyor olmamızdır.
Ne bu an, ne de geçenler...
Bir zamanlar var olduklarını bilip,
şimdi yoklukları ile varlıklarını anar olduklarımız...
Ve zamana yenilip var olanları da
Gün gelip anacak olduklarımız,
iyi ya da kötü. Hani bizden aldıkları...
Yaşadığımız an dahil!
Bizden alınanlar,
ebedi hayatımızda bize sorulacak olanlardır.
Duyu organlarımızı tek taraflı köreltmekle
onlara en büyük kötülüğü yapmış oluruz,
Mecazen. Hakikatte ise dünyamıza
ve urbamıza yapılacak
en acımasız sabotajdır bu...
Etki - tepki ikilisi siyam ikizi gibi birbirinden ayrılmaz...
Etkici-ye verilen tepkilerin farklılığı
Etkinin nitelik ve niceliğini değiştirmez.
Farklılıklar, idrak kabiliyeti
ve izan derecesine göredir.
Yanlış yapana aynıyla mukabele,
hissiyat olarak her insanda mevcuttur...
Hınç ve Hırs yani.
Amma, Yaratılma gayesinin
ve terbiyesinin idrakinde olan için,
işin İzan meselesini çözmek çok zor olmaz.
Rabbim(CC.), kötülük düşünene
eyleme dökmedikçe ecrini yazmazmış.
Ama Düşüncesinden bile haya duyup
pişmanlıkla tövbe ederse
mislince sevaba boğarmış amel
Defterini...
Bu bilgi ile etrafımızı algılamaya çalışsak bile,
emanetlerin tasarrufundan az Zararla çıkarız ..
SELDA İYİEKMEKÇİ.
5.0
100% (7)