İç acıtan
Enstrümantal bir melodi
İşitmeye görsün
Yüreğimin anten telleri…

Beni alt-üst eden depremin
Artçıları sarsar bedenimi

Başlar benliğimin
Sevdasal titremeleri

Ve gönlümün
Karasal terlemeleri...

Kaybederim kendimi o an

Patlamaya hazır bir volkandır dilim
Etna’ya nazire yaparcasına fışkırır
Ulu bir dağ gibi mağrur
Marianna Çukuru kadar derin yüreğimden
Niagara’ya inat bir coşkuyla dökülür kelimelerim
Everest’e çarpıp döner aksisedam…
Sen duymaz mısın ki;
Ey! En güzel sevdam?



Sevdan,
öylesine devasa ki bende
Deryalar içinde,
Tuz zerresiyim sende…
Eriyorum günden güne,
ölüyorum…
Uykularım firar ediyor
Gecelerin ’F’ tiplerinden
özlüyorum…



İlk zamanlar
Sarmaşık gülü sanıyordum
Seni ben…
Sürgünler, sarışlar, sarmalayışlar
bekliyordum senden...

Ama sen;
Arsız bir ısırgan otu gibi dokundun gözlerime
İntihar komandoları kadar gözü pek
Mevzilendin beynime…
Zehirli bir sarmaşık gibi dolandın yüreğime…

Aşkın patikasında, mayınsın bedenime
Hayınsın sen… Hayınsın...
Bedel misin ömrüme?
Ecel misin?
Nesin sen?



Hani yeminler etmiştin
tüm kutsallar üstüne!
Gittin...
Sevdalar mı,
Kaderim mi küstü ne?

Gittin...

Yitikliğin;
Bir çığ gibi düştü üstüme…

Şaşkınım…

Ama ne olursa olsun
Yüreğine sağlık canım
Yüreğine…


Bursa
24 Eylül 2004
Ali ASAFOĞULLARI


Hecenin_Efendisi