5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
892
Okunma

İki uzak şehrin
maskarası olduk sevgilim
iki göz çukurunda
ölümlü iki
gözyaşı gibi
süzülüp gidemedik
buralardan
zamanla eskiyen
resimlerde kaldı yüzümüz
bilemedik şu soluksuz
kuşlardaki dili
aslında hep bizmişiz
o türküyü söyleyen
yalnızlık mevsimi
kim aldatırsa böyle aşkı
bahtı olsun katran karası
eğlenir yüzüyle ak’ın
olanca kederiyle Tanrı
bak ardından bir ceset kaldı
sen gidince benim
içimde kadınlar buldum
güldükçe eksilen
ağladıkça çoğalan kadınlar
gölde taş sektiren
çobanlar gördüm
yıldız otlatıyorlardı gökyüzünde
ben ise çölde hüzne
şiirler çoğaltıyordum
ölmeden sevgilim
su yürümeden tenimizde
sonsuzluğa bir adım kala
susturulmuş bütün mecnunların
dilini çöz aşkla
bir perdelik aramızda
bil ki kavuşmaya az kaldı
5.0
100% (12)