0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1443
Okunma

Kapıcı Arif n’apsın?
Gönül kayıyor
böylesine güzel,
ruh gibi,
dik memeli,
alımlı,
dul bir kadına.
Koltuğunun altında
ekmeklerle
bıyığını buruyor
narin bir selam vererek;
demir parmaklıklı
eski asansörden 6.kata çıkarak.
Alelacele çıkıyor dairesinden,
ağzında cigarayla
şıngır şıngır Şayeste hanım.
Bir senfoni gibi
ivme kazanıyor dik memeleri.
Adımını atar atmaz sokağa,
bir iç çekme,
saygı duruşunda duruyor esnaf.
Kuş Konmaz Sokak
gürültülü bugün,
panayır günü.
Taksicilerin kapıları
yarım açık,
çocuk mezarı ayakkabılarıyla
ritm tutar.
Ah o beyaz çoraplar!
Gökyüzünde bir kasvet.
Sanki çocuğunu düşürüyor
Meryem ana.
Yağmur,
kıldan ince
ağlıyor, okşuyor.
Gökyüzü yansımaları
yerlerde parıldıyor.
Cıp cıp cıp…
Su damlaları üstünde
yüzüyor taksicilerin
kafasını ezdiği
izmarit leşleri.
Şayeste hanım,
süzüyor sokağı, keşleri.
Biliyor
gözler üstünde yine,
ve de
avını süzen avcılar
keyifli yine.
Alnı ıslanıyor
Şayeste hanımın,
bir kovboy gibi,
çok hızlı.
Puantiyeli şemsiyesine yelteniyor!
Pat!
Puantiyeler,
misket gibi
saçılıyor yerlere.
Kuşlar korkuyor,
kuşlar uçuşuyor!
Kediye mama.
Taksicilerin yüreği
hop ediyor.
Gömleğin yakası
bir kere düzeltiliyor,
kısık gözler ardından.
Şayeste,
cigarayı atmak istediği
mazgalı ıskalıyor.
Ruj izi kalmış
cigarası yanıyor,
kaldırım taşları telaşlı.
Taksiciler;
bir bebek gibi,
yerden alıp
sarmalamak istiyor cigarayı.
Parmaklarıyla dokunmak.
Kalan o son dumanı
solumak,
Şayeste’yi arzulamak!
Ama nafile!
Yağmura bile kafa tutuyor,
bana mısın demiyor,
cigara yanıyor.
Mahallenin tulumbacıları
aaa iiiiii aaa iiiii aaa iiiii !
El ele,
seferberlik ilan ediliyor.
Esnaf kovalarla,
elden ele:
Haydi Bismillah!
Şayeste,
sokağı dönüyor
kıvrak beliyle.
Kayboluyor yine
akşam olana dek ortadan.
Ah ulan Şayeste!
Yakıyor gönülleri
şarap dudakları.
Ama yine tulumbacılar,
söndürüyor
ruj lekeli
dul bir cigarayı..
5.0
100% (1)