1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1740
Okunma
öptümdü, sıcacık
yeşillikti, çorabım yırtık.
ve sen ne bilesin çorabımın yırtığını
kuşlar cıvıl cıvıldı, yüzünde kurşun gibi papatya belirdi
korktum önce, ellerimi cebime koydum
ellerim cebimde sıyrılırdım çünkü
hayatın çizdiği köhne resminden.
hakkımdaki gerçekleri bilmek
fırsatını size vermedim
vermedim fırsatını size hakkımdaki gerçekleri ve
bazan kötü bir şeyleri yaşar gibi hissetmek
vardır fıtratımda acıları eşelemek bile bile.
arapçaydı;
alirnu yaruki esma ü sultana razi gum.
ne anlamı var ki
bence salladım.
ve sence
dünya gözüyle çişim geldiği gerçeği ayıp mı?
ırmak kenarında oturma düşü
şiir ve birazcık korku.
ne vardı şimdi beni
karşı karşıya koyacak düşleri
bir kızıl goncaya benzer dudağın
yine de şarkı.
demesinler diye sürekli ölümü yazdı
bir de doğumu yazdım.
önce selam ağabeyler
bir daha selam, kıravatım takılı ve çay
ince ince haykırdım geçen kahvede
ne güzel doğdun be yahu, ah
nerede dudağın?
yahut beni döven olmadı.
toprak bu alır secde ederken sevdiklerimizi
Allah ne diye alır sevdiklerimizi
yahut ne biliriz Allah’ın aldığını sevdiklerimizi
sevmeler kişiden kişiye
değişiklik gösterir-miş gibi konuştum
neredesin Allah’ım?
ya da bu kimin tapınağı?
5.0
100% (3)